BAYRAĞIMIZIN RENGİ VE AYYILDIZ
MÜNAFIKLARIN KUYRUĞU OLSAYDI
Mâlik ibn-i Dînar rahımehullah şöyle diyor:
— Eğer farazâ münâfıkların kuyruğu olsaydı, kalabalık oluşlarından ötürü, mü’minler yeryüzünde ayak basacak yer bulamazlardı.”
Ashâb-ı kiramdan Huzeyfe radıyallâhü anh ise şöyle diyordu:
— Resûlüllah (s.a.v.) zamanında kişi, öyle bir laf söylerdi ki, bu lafı yüzünden münâfık oluyordu. Halbuki ben şimdi bir mecliste aynı sözü, herhangi birinizden on kere duyuyorum. Adam sözünün tehlikesinin farkında olmuyor.”
Fudayl ibn-i İyâz (k.s.) hazretlerinin bir sözü ise şöyledir:
— Mü’min, hurma fidanı diktiği halde, ‘diken’ bitecek diye endişe duyar. Münâfık ise, diken ekmesine rağmen, ‘hurma meyvesi’ umar.” (İmâm Şa‘rânî, Tenbîhü’l-Muğterrîn) Mü’mine yakışan; nefsini sık sık murâkabe ederek, eğer münafıklık alâmetleri-emâreleri görürse, onlardan mutlaka uzaklaşıp tevbe ve istiğfar ederek nedâmet duymalı, göz yaşı dökmelidir.
***
BAYRAĞIMIZIN RENGİ VE AYYILDIZ
Karahanlılar, zamanında da Müslüman Türk bayrağının rengi al’dı. O tarihlerde kızıl, bugünkü gibi bir lekenin adı olmadığından Türkler, bu bayrağın yükselişini “ Ağdı Kızıl Bayrak “ gibi mısralarla terennüm ederler .
Bazı eski milletlerin türlü renklerdeki bayraklarında da ay sembolü bulunmakla beraber, bugünkü bilgimize göre. Bayrağını Hilalle süsleyen ilk büyük devlet Osmanlı İmparatorluğudur
Hele ay – yıldız, hemen tamamı ile Türklüğün al bayrağına ait, aziz ışıktı. Bilindiği gibi, önce üzerinde yalnız Hilal bulunan bu bayrağa Üçüncü Sultan Selim zamanında Sekiz köşeli bir Yıldız konulmuştu.
Yeşil zemin üzerinde Hilafetin, Kırmızı zemin üzerinde de Türklüğün ay-yıldızlı bayrağı, bütün İmparatorluk topraklarında sevgiyle dalgalanmıştı. Trablusgarp’ta ve Tunus’da ise, öteden beri, bu ay-yıldızlı bayraklar sevilir ve küçük farklarla benimsenirdi
Sultan Abdülmecit zamanında ve Sultan Abdülhamid zamanında daha güzel şekil alan Türk bayrağı şüphesiz en güzel ve alımlı şeklini; en zevkli ve ölçülü biçimini zamanımızda almıştır. Çünkü Namık Kemal‘in
“Kan ile Kılıçtır görünen bayrağımızda “ dediği zamanlarda Türk bayrağının Hilal’i arada bir, kılıcı da andıran daha ince ve daha açık bir hilaldi .
Bayrak hikayesi, bu kadar değildir. Daha uzun ve derindir. Onun hem çok şerefli hem çok acı, nice macerası olmuştur. Fakat bugün, aramızda hiç bir kızıl zora tabi olmadan adeta bir bayrak birliği bulunan dost ve milletler vardır. Bu bayrakların bilhassa ay-yıldız’ı hemen tamamıyla bizim ay yıldızımızdır. Bu bakımdan ay yıldız hem bir sevgi hatırası, hem de bir hürriyet ve medeniyet sembolüdür . ( N. Sami Banarlı)
***
EZHERDE YETİŞEN RUS AJANLARI
İkinci dünya savaşından hemen sonra masrafları Rus hükümetine ait olmak üzere Kahire deki Ezher Üniversitesine talebe gönderip onların İslami ilimler, üzerine tahsil yapmaları temin edilmiştir. Bunlar Mısırdan dönünce kendi memleketlerinde açılan İslam Enstitülerine öğretmen ve idareci olarak vazife almışlardır.
Ruslar bu hareketleri ile , bir taşla iki kuş vurmuşlardır. Şöyleki ; Ezher üniversitesine talebe göndermekle Rusya nın Müslüman peyklerini sevindirmiştir. Diğer taraftan da, Mısır’ın Rusyaya kayması, Mısır la Rus dostluğunun başlaması, bu tarihlere isabet eder. Ayrıca Arap sosyalizminin icadı da Ezher’e gönderilen Rus Müslüman talebelerin sayesinde gerçekleşmiştir .
***
SAÇ VE SAKALIN BEYAZLAMASI
Rivayete göre ilk def’a saçlarındaki beyazlamayı gören İbrahim (as) :
— Ya Rabbi bu nedir ? diye sormuş .
— Nurumdur. diye cevap alınca da şöyle dilekte bulunmuş :
— Öyle ise Ya Rab nurunu ziyadeleştir .
Bir Hadisi Kudsi de de Cenab-ı Hak :
— Benim kullarımdan bir kişi , Müslüman olarak saçını – sakalını beyazlatırsa , ona azap etmekten haya ederim. buyurmuştur.
***
40 YILLIK SİRKE
— Hocam sende 40 yıllık sirke var mı ? Bana biraz ver , ne olur .
Nasreddin Hoca cevap verir :
— Vermem
— Niçin Hocam ?
— Eğer ver diyene verse idim, bende 40 yıllık sirke mi kalırdı ?