BİR ÇÖP İÇİN AZAP
ANZAKLAR’IN KALEMİNDEN
Avustralyalı teğmen T. J.Richards, 4 Mayıs 1915 günü defterine şu notu düşmüştür
— Türkler şaşırtıcı derecede iyi savaşçılar. Aralarında anlaşmazlık varmış, ya da moralleri bozukmuş gibi dedikodulara boş verin . Dün, General Hamilton’un bizlere okunan mesajına bakılırsa, Türkler savaşmaktan yorulmuşlar ve her an havlu atabilirlermiş! Ancak, ben bundan emin değilim . Gerçi bir an bile, bizi yenecekler diye endişelenmiyorum. Ama bu savaşçıyı takdir de ediyorum. Bizlere saçma bir şekilde söylenildiğinin aksine, işimizin hiç de kolay olmadığını hissediyorum.”
Avustralyalı asker A. R. Ditterich, tedavi olmak için Mısır’da Mena’da bir hastanede yatarken basına yazdığı mektupta;
— Türkler’in, müttefikleri Almanlar gibi davranmadığını ve hiçbir yaralıyı da sakat bırakmadığını belirterek şu açıklamalarda bulunmaktadır:
— En yüksek seviyedeki kişiler de bize, ‘Türkler’in bu oyunu dürüst oynadığını’ söyledi. Halbuki çıkarmadan önce bizlere resmen, Türkler’in yaralı ve esirleri sakat bırakıp işkence ederek öldürdüğü söylenmişti! O zamandan bu güne, bu çeşit rapor ve haberlerin doğru olmadığı, artık anlaşılmış bulunmaktadır.”
Ağustos 1915’te yayınlanan, ‘Düşünceli ve Saygılı Türk’ başlıklı bir asker mektubu da bu çeşit müsbet örnekler ihtiva etmektedir. Yaralanıp tedavi için yattığı Malta’daki bir hastaneden arkadaşına yazan Avustralyalı çavuş H. D. Collyer de, cephede esir alınmadan önce Türk Kızılay ekibi tarafından yaralarının sarıldığını gayet açık bir ifadeyle dile getirir.
***
EĞER ÖYLE OLSAYDI
New York İlim Akademisi Eski Başkanlarından A.Gressy Morrison, kendisini Allah’ın varlığına inandıran sebepleri izah ederken şöyle diyor:
— Dünya, mihveri etrafında saatte bin mil yapar, eğer böyle olmayıp da saatte yüz mil yapacak kadar dönseydi. Gündüz ve gece şimdi olduğundan on defa daha uzun olacak, öyle olunca da her uzun gün nebat namına ne varsa hepsini yakıp kavuracak. Uzun gecelerde eğer varsa geri kalanını dondurup mahvedecekti. Aynı şekilde, hayatımızın menbaı olan güneşin dış tabakasında hararet on iki bin fahrenhelt dir . Dünyamızın güneşten uzaklığı o şekildedir ki, sönmek bilmeyen bu ateş bizi tam karar ısıtıyor, o kadar. Eğer güneşin bu harareti yarıya azalacak olursa, soğuktan donardık. Yarısı kadar fazla olsa hepimiz kavrulurduk.
***
BEYNİ BESLEMEK
Beynimiz de beslenmek ister . Onun da çalışmak için belli yiyeceklere ihtiyacı vardır . Bunların en önemlisi süttür . SÜT, beynimiz için çok lüzumlu olan kalsiyum ve fosforu haizdir. PEYNİR, BALIK , YUMURTA , BADEM , CEVİZ de beyin için iyi besinlerdir. Badem ve Ceviz Kalsiyum ve fosfor bakımından çok zengin yiyeceklerdir. Ancak bunları çok iyi çiğnemek lazımdır. Ve uykudan hemen önce de yenmemelidir.
***
BİR ÇÖP İÇİN AZAP
İsa (as) bir kabristandan geçerken azap gören bir ehl-i kubur görüp Cenab-ı Allah ‘tan sebebini sual etti . Hazreti Allah :
— Ya İsa, dua et de o kulum dirilsin , sen de kendisinden niçin azap olunduğunu sor. buyurdu.
Hazreti isa duada bulunarak mevta dirildiğinde, niçin azap olunduğunu sordu. Azap gören zat:
— Ya İsa ben dünya da iken hamallık yapardım. Bir gün odun taşırken, sahibinin haberi olmadan taşıdığım odundan bir çöp koparıp dişimi karıştırdım… İşte Cenab-ı Allah bana bunun için azap etmektedir. deyip kabrine geri döndü.
***
TEMBELLİK BEYNİ PASLANDIRIYOR
Almanya beyin araştırma kurumu başkanı Prof Bernd Fischer :
— Tembellik beyni paslandırır. Beynin yalnızca bir kaç saat uyarımdan yoksun kalması insanın düşünme kapasitesini belirgin bir şekilde azaltır. dedi.
Fischen :
— Tıpkı çalıştırılmayan bir adele gibi beyin de uzun süre bir şey yapmaksızın geçirilen tatil sonrasında, önceki verimine ulaşabilmek için üç hafta gibi uzun bir zamana ihtiyaç duyar. diye ekledi. (Basın)