DOLAR 34,7784
EURO 36,7823
ALTIN 2.946,32
BIST 10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 20°C
Parçalı Bulutlu
Giresun
20°C
Parçalı Bulutlu
Pts 18°C
Sal 18°C
Çar 12°C
Per 10°C

CENNETTE OLMAYANLAR

12.09.2023
205
A+
A-

SULTANIN ADALETİ
Diyarbekir de oturan bir tüccarın kölelerinden biri kaçar ve Sultan Selahaddin Eyyubiye satılır . Bu köle zamanla onun yakınları arasına girerek vezirlik rütbesine kadar yükselir . Vefat edince kimsesi olmadığı için serveti , efendisi sultana kalır . Nakit 80 bin altın olan bu serveti , ölümünden uzun bir zaman sonra eski efendisi haber alır . Kölenin efendisi Diyarbekir den bir kısım şahitlerin ifadesini aldıktan sonra Şam’a gelir .Şam mahkemelerinden de gerekli belgeleri alıp Mısır’a yollanır . Baş kadıya varıp davasını arz eder . Belgesini gösterir . Belgelerin sağlam olduğunu gören kadı kendisine : — Gerçi davalı çok büyük ve çok güçlüdür . Ancak dinin hükümlerine karşı son derece hürmetlidir . Yarın huzuruna çık , divanda kendisine bir arz et , bakalım ne buyuracaktır . der .
Tüccar ertesi gün gelip divana girer , kadı makamına oturduktan sonra davacı tacir elindeki arzuhali sultana sunar . Selahaddin Eyyubi bunu alıp okur ve hemen tahtından kalkarak gidip davacı ile birlikte kadının huzurundaki davalı yerine oturur . Kadı davacıyı dinler ve : — Ey Sultanımız , efendimiz ; bu adam kaçan kölesinin akıbetini öğrenip elinde kuvvetli belgelerle gelmiş bulunmaktadır . Davasının haklı olduğu benim huzurumda sabit olmuştur . Siz ne dersiniz ? Selahaddin Eyyubi :
— Mevzubahis köle vaktiyle bu adamın kölesi olabilir , yanından kaçmışta olabilir , ancak o köle bunca serveti yanımda edinmişti , bu husustaki dinin hükmü nedir ? Kadı : — Madem ki o kimse bu adamın kölesidir , onun malı elbette sahibinin sayılmalıdır . deyince sultan :
— Ölen kişinin bütün mal , mülk ve servetini , hiç eksizsiz bu adama teslim eyleyin . emrini verir . Ölen köle vezirin ayrıca iki de köyü varmış . Sultan bunları da değer pahası ile tacirden satın alır . Fakat olabilir ki halk şimdi bu köyler çok para ederken , sultan onları pek ucuza satın aldı diye dedikodu yapabilir düşüncesiyle yine tacire bedelsiz olarak iade eder .
******
KİMLERİN KESTİĞİ YENMEZ
* Mecusi ( ateşperest ) ‘in kestiği yenmez .
* Mürted’in , yani maazallah İslam’dan çıkmış olan kimsenin kestiği yenmez .
* Besmele’yi kasden terk edenin kestiği yenmez .
* Besmele’yi sehven ( yanlışlıkla ) terk etmek zarar vermez .
* Besmelesiz helal olmayacağını bilmeyerek besmeleyi terk etmek zarar vermez .
******
CENNETTE OLMAYANLAR
Bir Sahabi Peygamber Efendimiz’e (sav) :
— Ya Rasülallah , uyku Allah-ü Teala’nın dünyada gözlerimize verdiği bir şeydir. Cennette uyku olacak mı ? diye sordu . Peygamber Efendimiz (sav) :
— Hayır , zira uyku ölümün kardeşidir . Cennette ise asla ölüm yoktur . buyurdular .
— Ya Rasülallah öyleyse cennet ehli nasıl istirahat edecek ? dedi Peygamberimiz:
— Orada yorulmak , zayıf düşmek yoktur . Onların her yaptıkları rahatlıktır . buyurdular . Bunun üzerine Fatır Suresinin :
— Burada bize yorgunluk gelmeyecek , burada bize usanç dokunmayacak , mealindeki 35 ayeti nazil oldu . ( Sıfattu Ehli’l Cennet )
******
SAMİMİYETİN MÜKAFATI
Fatih Sultan Mehmed , İstanbul’u fethettikten sonra şairler , padişaha kasideler yazıp tebrik ederler . Hünkar her birine bol bol insanlarda bulundu . Bir gün Anadolu dan yeni gelmiş bir şair de şu iki mısrayı göndermiş :
A devletli hünkarımız , sabahınız hayır olsun .
Yediğin bal ile kaymak , güzergahın çayır olsun .
Hz Fatih şairi huzuruna davet ederek pek çok ihsanda bulundunuz . yakınları :
— Efendimiz , kıymetli kasideler yazanlara daha az ihsanda bulunduğunuz halde , bu iki satıra acaba niçin bu kadar iltifat buyurdunuz ? diye sorarlar .
Fatih Sultan Mehmed şu cevabı verir :
— Bu beyti hepsinden daha samimi bulduğum için .. çünkü o ömründe , en lezzetli yiyecek olarak bal ve kaymağı biliyor . En güzel yer olarak da Çayırı .. Bunlardan daha iyi bir şey görmemiş ki bana onları layık görsün .

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.