DOLAP ÇEVİRMEK
BİT , PİRE VESAİRE …
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde , bazı hayvanatın yaratılması hususunda izahatlar verir ki , enteresandır . Evliya Çelebinin zikrine göre Hz Nuh’un gemisi bir ara su almaya başlamış . Bu arada yılan gelip :
— Eğer beni insan etine doyurursan ben de deliği tıkar sizi kurtarırım . demiş . Hz Nuh da bunu vaad etmiş . Evliya Çelebi bundan sonrayı şöyle anlatıyor — Rivayet olunur ki , bu esnada Nuh’un gemisini kurtaran yılan gelip söyler
— Ya Nuh , beni adem etine doyurmayı vaad etmiştin . Kerim olan sözünde durur
Hz Nuh hayrette kalır . Hemen ol dem Cebrail (as) gelip şöyle söyler :
— Ya Nuh , Rabbin sana selam etti , gemiyi tufandan halas eden bendim . Nuhun kavmi bunu yılandan bildiler . Yılanı ateşe atsın ki ne acaip şeyler görür .. Nuhun vaadi gibi biz de yılanı adem etine doyuralım .
Hz Nuh yılanı ateşe attı , gene Cebrail (as) ‘ın tarifi ile Nuh (as) yılanın külünü Nuhun ümmetinin üzerine düşürdü . ** Yılanın derisinden husule gelen küllerden PİRE ,
** Etinin külünden BİT , meydana geldiler .
** Bugüne kadar Hz Nuh’un ahdü misakı üzere yılanın külünden hasıl olan pire ve bit beni ademi rahatsız etmektedir . ** Kemiklerinin külü yere düşüp ÇIYAN oldu
** Cifesinden hasıl olan kül AKREP ,
** Bağırsakları ise SOLUCAN oldu .
** Yüreğinin külü yere düşüp KERTENKELE ve daha nice haşerat oldu . Cenab-ı Hak Her şeye kadirdir .
******
ONU KULLANAN BİLEK
Hazreti Ömer , Amr İbn-i Ma’di Kerb’den “ Samsâme “ namındaki meşhur kılıcını istemişti . Kılıç gelip te onunla tecrübe yapınca , kılıcın işittiği kadar iyi olmadığını Amr’e mektupla bildirmişti . Amr , Hazreti Ömer’in mektubuna cevaben şunu yazdı :
— Ey Emiral mü’minin , ben size yalnız kılıcı gönderdim . Onu kullanan bileği değil .
******
DOLAP ÇEVİRMEK
Gizli kapaklı işler yapanlar hakkında söylenen “dolap çevirmek” tâbiri, bize eski konak an‘ânelerinin bir yâdigârıdır. O devirlerde, zengin konaklarının erkekler kısmına selâmlık; kadınlar kısmına da harem(lik) denilirdi. Âile dışından kimseler geldiği vakit, kadınlarla erkekler ayrı oturduklarından, konağın harem ile selâmlığı arasındaki duvarda bulunan dolap devreye girer ve iki taraf arasındaki hizmetler böylece yürütülürdü.
Dolap, mihveri (ekseni) etrafında dönen, silindir şeklinde bir aparattır. Raflar hâlinde düzenlenmiştir. Kadınlar tarafından raflara yerleştirilen yemekler, dolap çevrilerek erkekler kısmına geçer; oradan boşalan kaplar yine aynı usûl ile alınırdı. Eski konakların çoğunda yemek servisi böyle yapılırdı. Zira Müslümanlar için mahremiyet hususuna riâyet, bu dolapların her vakit kullanılmasını zarûrî kılardı.
Bununla beraber o devirde konaklardaki halayıklar, arabacılar, bahçevanlar v.s. ile aşçılar, hizmetçiler, yamaklar, dadılar, kalfalar arasında, fırsatını bulunca îlân-ı aşk için kırmızı gül demetleri, çiçekler, ipekli mendiller, lokumlar, lavantalar v.s. de bu dolaplara konularak karşı tarafa gönderilir; böylece konak sahibine sezdirmeden dolap çevrilmiş olurdu. Hüseyin Rahmi’nin romanlarında heyecanlı örnekleri mübâlağalı bir şekilde (abartılarak) anlatılan dolap çevirmelerden günümüze bu tâbir kalmıştır.
******
YABANCI GÖZÜYLE TÜRKLER
Osmanlı Türkleri büyük zafer ve başarılarını yalnız askeri üstünlükleri sayesinde kazanmamışlardı , Büyük üstünlüklerine kabiliyet ve faziletleriyle beraber sağlam bir disiplin ve hassas bir adalet katmak suretiyle buna muvaffak olmuşlardır .
Türklere karşı savaş ancak dini taassub dolayısıyla yapılmaktaydı . Fakat Türk’ün adil idaresini gördükten sonra bu taassup derhal unutuluyor ve yerine bu dürüst ve adilidareye karşı candan gelen bir sempati hasıl oluyordu . Sık sık vuku bulan seferler dolayısıyla Türk ordusu geçtiği yerleri harap etmiyor , aksine o bölgenin ticaretini yükseltiyordu . Her şeyin fiyatı malumdu , Osmanlı parası halis altından dı ve kıymeti yüksekti . Bu sebeple küçük çocuklar bile , sefere giden Osmanlı askerleriyle emniyetle alışveriş edebiliyorlardı .
Bu şekilde İslamın akidelerinin hakikat olduğunu öğrenmeye başladım , ve bu dini resmen kabul ettim . Bu işi memnunluk içinde yerine getirdim , onun gelip geçici hissi bir şey olmadığının farkındaydım . Duygularımı büyük bir kuvvetle ters yöne çekmekle birlikte fiili iki yılı bulan bir fikri mücadeleden sonra İslam’ı seçtim . Movis B. Jolly ( Tarihçi Hamher )