DOLAR 36,2539
EURO 37,9290
ALTIN 3.396,72
BIST 9.836,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 3°C
Kar Yağışlı
Giresun
3°C
Kar Yağışlı
Çar 3°C
Per 2°C
Cum 3°C
Cts 3°C

İHLASLA YAPILAN DUA

18.07.2023
121
A+
A-

HER ŞEY KİTAB-I MÜBİN’DE
Ariflerden biri acaba Kur’an-ı Kerimde Peygamber Efendimiz’in (sav) :
— Mü’minin ruhu cesedinden , kılın hamurdan çıktığı gibi çıkar . hadisine işaret var mı ? diye düşünür ve bulmak niyetiyle Kur’an-ı Kerim’i hatmeder . Fakat bir şey bulamaz . Rüyasında Peygamber Efendimiz’i görür :
— Ya Rasülallah , Allah-ü Teala (mealen ) : “ Ne yaş , ne de kuru hiçbir şey yoktur ki , muhakkak hepsi kitab-ı Mübin ( Kur’anı Kerim de) olmasın ( En’am 59) buyuruyor . Ama ben şu hadisin manasını Allah’ın kitabında bulamadım . deyince . Peygamber Efendimiz (sav) :
— Onun manasını Yusuf Suresin’de ara . buyururlar . Uyanınca bu sureyi okur ve bulur . O ayet Yusuf Suresi 31 ayetidir . ( Meali ) :
— Hepsi onu görür görmez çok büyüttüler , kendi ellerini doğradılar … Şehrin kadınları Hz Yusuf’u görünce fevkalade güzelliği onları meşgul etti de ellerini kestikleri halde bir acı duymadılar . İşte mü’min , rahmet meleklerini ve cennetteki makamını , içindeki nimetleri , hurileri ve sarayları gördüğü zaman , kalbi onlarla meşgul olacak ve ölüm acısını duymayacaktır .
******
SELÇUKLULARIN İSLAMA HİZMETLERİ

Şii – Büveyhiler Sünnilere zulmediyorlardı . Abbasi Halifesi Kaim bi- emrillah onlara karşı Tuğrul Bey’in yardımını istedi ve onu ısrarla Bağdat’a davet etti .
Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Anadolu seferi dönüşünde , 1055 yazında , İslam alemini Şii baskı ve fesadından kurtarmak , halifeliğini ilan etmiş olan Mısır Fatımi devletini ortadan kaldırmak , birlik ve ahengi sağlamak için Bağdat seferine mecbur oldu . Halifeye yazdığı mektupta , Rasülüllah Efendimize hizmetle şeref kazanmak ve bizzat hacca giderek yolları açmak ve asileri tenkil eylemek arzusunda olduğunu belirtmek , nezaketen aldığı izin ile Bağdat’a hareket etti . Halife , Selçuklu sultanına büyük bir istikbal hazırlığı yaptırdı . Hutbelerde Tuğrul Bey’in adının okunmasını emretti .
Tuğrul bey bir bayram havası içinde Bağdat’a girdi , halifeye tazim ve teşekkürlerini tekrarladı . Böylece Şii Büveyhi devletine son verilmiş ve toprakları Selçuklu Devleti hudutlarına girmiş oldu . Tuğrul bey bilahere Bağdat’ı mamur kıldı , eski mahalleleri yıkıp saray , Sultan camii , evler , çarşılar ve hamamlar yaptırdı . Bağdat Sarayı ikmal edilince sultan , halifenin hediye eylediği altın tahta oturdu . Bağdat ta kendi namına para bastırdı .
Daha sonra Tuğrul bey , büyük bir ordu ile Kuzey Irak ‘ı Şiilerden süratle temizledi . Diyarbakır , Cezire ve Sincar ‘ı aldı . Halife bu zaferler dolayısıyla Tuğrul bey ‘i muhteşem bir merasim ile karşıladı . Sultan ve halifenin arzuları üzerine halifelik sarayında ilk buluşma vuku buldu .
Halife sultanı yanındaki ikinci tahta oturttu . Ona İslamiyet’e hizmet ettiği , adaleti kurduğu ve zulmü yıktığı için teşekkürlerini ve memnuniyetini bildirdi . İki tarafın kıdemli devlet adamları ve büyük alimlerinin hazır bulunduğu bu muhteşem merasimde , halife sultanın başına çok kıymetli bir taç koydu . hil’atler giydirdi . Murassa altın kılıç kuşattı . Sancaklar verdi .
Tuğrul bey ‘i dünya ( şark ve garp ) sultanı ilan etti . Kendisine dinin temeli ( Rüknüd-din ) , halifenin ortağı ( Kasim-i emirul mü’minin ) lakaplarını verip dua etti . Sultan da daima İslamiyet ‘in ve halifenin hizmetinde olacağını bildirdi ve halifenin elini öptü .
******
İHLASLA YAPILAN DUANIN TESİRİ
İmam Hafız Fahruddin Osman bin Muhammed Turizi anlattı :
— Mekke-i Mükerreme de , Şeyh Takıyyüddin el – Havrani’den tefsir, Hadis , Fıkıh gibi ilimleri okuyordum . Bir gün ders için oturduğumuz sırada bir akrep gördük . Şeyh onu eline aldı , evirip çevirmeye başladı . Ben hayretimden elimden kitabı bıraktım . Bana :
— Dersini okumaya devam et , dedi .
— Bu sırrı ban öğrettikten sonra okuyayım , dedim .
— Bu esasında hepinizin bildiği bir şeydir . dedi .
— O nedir ? dedim .
— Peygamber Efendimiz’in şu Hadis-i Şeriflerinde öğrettikleri duadır :
— Kim sabah ve akşam “ Bismillahillezi La yedurru measmihi şey’ün fil arzı vela fissemai ve hüves semiul alim “ duasını okursa ona hiçbir şey zarar vermez .Ben bu duayı sabah okumuş idim . dedi .
Tercümesi : İsmi Şerifi ile beraber yerde ve gökte hiçbir şey zarar vermeyen Allah’ın adı ile . O Allah ki semi ve alim ( her şeyi işiten ve her şeyi bilen ) dir . ( Hayatül Hayevan )

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.