DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 19°C
Az Bulutlu
Giresun
19°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 25°C

LAMARTİNE’NİN GÖZÜYLE TÜRK

01.08.2022
121
A+
A-

LAMARTİNE’NİN GÖZÜYLE TÜRK

Kadıköy’den Galata’ya geçecektik . 4 kişi idik . Deniz kaba dalgalı idi . Yaşlı bir sandalcı cesaret etti . Bindik yola çıktık . Dalgalar kayığımızı adam akıllı sarsmaya başladı . Yanımdaki Rum kadın korktu . Bu sırada elindeki börek tepsisi de denize uçtu

Zorlukla ve sandalcının cesaret ve mahareti ile karaya çıktığımız zaman Rum kadını ile yaşlı Türk sandalcı arasında münakaşa başladı . Merak ettim .Bu can pazarından kurtulmamıza be şükrederken onlar neyin kavgasını yapıyorlardı ?

Öğrendim ve şaştım :

Türk sandalcı , hem taşıma parası iki akçeyi almıyor , hem de denize düşen börek tepsisinin parasını ödemek istiyordu . Rum kadın ise :

— Senin ne kabahatin var , ben binmemeliydim , diyordu . sandalcının ısrarı ile parayı aldı ve gitti .

Hakiki Türk budur , üzerine aldığı vazifeyi ölüm pahasına yerine getirmeyi , kendisine güvenene zarar vermemeyi şerefinin bölünmez parçası sayar . ( Lamartine 1790-1869 )
******
ONLAR BÖYLEYDİ

Bazı , nefisleri gevşeklik ve kabahat yapınca , ceza olarak çok ibadet ederlerdi .

Abdullah İbn-i Ömer hazretleri bir namazda cemaate yetişmeseydi , bir gece uyumazdı .

Ömer (ra) bir cemaati kaçırdığı için , 200 bin gümüş kıymetinde bir malı sadaka verdi .

Abdullah İbn-i Ömer bir gün hava kararıp , 2 yıldız görününceye kadar akşam namazını geciktirmişti . Bu kadar geciktirdiği için 2 köle azad etti . Böyle yapanlar çoktur Nefsine ibadetleri seve seve yaptıramayan kimseye en iyi ilaç , çok ve seve seve ibadet yapan kimsenin yanında bulunmaktır . Onun ibadetleri zevkle yaptığını görünce , kendi de alışır .

Birisi diyor ki , ibadet yapmak için nefsimde tembellik gördüğüm zaman Muhammed İbn-i Vasi zevkle ibadetine bakıyor . bu sebeple nefsimin bir hafta içinde ibadetleri seve seve yaptığını görüyorum . Bilgili , akıllı ve ihlaslı böyle bir Allah adamı bulamıyorlar .

Allah adamlarının , salih insanların hayatını okumalıdır . ( Mevzuatül Ulüm )
******
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ ?

Dünyanın 23 derece bir meyil ile eğri durması mevsimleri meydana getirmektedir . Eğer dünyaya böyle bir meyil verilmeseydi . Okyanustan yükselen buharlar kuzey ve güneye akın ederler . Kıtaları birer buz parçası yaparlardı .

Hayatımızın kaynağı olan güneşin , dış tabakasında ısı 12 bin fahrenheittir . Dünyamızın güneşten uzaklığı o şekilde ayarlanmıştır ki , sönmek bilmeyen bu ateş , bizi tam gereği kadar ısıtıyor . Eğer bu ısı yarı yarıya azalacak olsa soğuktan donardık . Yarısı kadar fazla olsa hepimiz kavrulurduk .

Dünya mihveri etrafında saatte bin mil sürat yapar . Eğer böyle olmayıp da saatte yüz mil yapacak kadar dönseydi , gündüz ve gece şimdi olduğundan daha uzun olacak , öyle olunca da her uzun gün bitki namına ne varsa hepsini yakıp kavuracak , uzun geceler , eğer kalırsa geri kalanını dondurup mahvedecekti
*****
BİR VELİNİN KERAMETİ

Babür Şah’ın dedesi Mirza Ebû Saîd anlatıyor:

— Bir gün şarap içmek gibi kötü bir arzuda bulunmuştum. Evimde bulunmadığından hizmetçilerimden birisine,

— Gece olunca şarap şişesini benim penceremin önüne getir. Ben yukarıdan ip sarkıtır alırım,’ diye tenbih ettim. Hizmetçi şişeyi getirdi. Ben de ipi pencereden sarkıttım. Şişeyi ipe iyice bağladı. Yukarı çekmeye başladım. Nasılsa şişe duvara çarpıp kırıldı. Çok canım sıkıldı. Yatıp uyudum. Sabah olunca erkenden kimse görmesin diye şişe parçalarını oradan kaldırdım. Sonra da Hâce Ubeydullâh Ahrâr Hazretlerinin hizmetlerine gittim.

Beni görünce ilk sözleri

— Bu gece aşağıdan yukarıya doğru çektiğin şişenin kırılmasını işittik. Eğer o şişe kırılmasa idi bizim kalbimiz kırılacaktı ve bir daha birbirimizle görüşemeyecektik.” oldu. Ben son derece mahcub ve pişman oldum. Can u dilden tevbe ve istiğfâr ettim.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.