TEMİZ DİL VE KALP
ERMENİ PRENSİ LEO
Londra’da yaşamakta olan Ermeni Prensi Leo , Osmanlı Ülkesindeki Ermenilere dağıtılmak üzere Temmuz 1853 ‘te bir beyanname yayınlar :
— Sevgili Kardeşlerim , sadık vatandaşlarım . İstediğimiz ve yürekten arzumuz , kanımızın son damlasına kadar ülkenizi ve Sultanınızı kuzeyin zalimine karşı savunmaktır
Hatırlayın kardeşlerim . Osmanlı ülkesinde Rus kamçısı yoktur . Burun deliklerinizi yırtmazlar . Kadınlarınız gizlice ya da halkın gözleri önünde kamçılanmaz . Sultanın hükümdarlığı altında insanlık vardır . Buna karşılık kuzeyin o zaliminin hükümdarlığı altında ise sadece gaddarlık vardır . Bu sebeple kendinizi Tanrının gösterdiği yola sokun ve ülkenizin istiklali ve şimdiki hükümdarınız için kahramanca savaşın . Zafer yolunda kılavuzumuz yüce Tanrı olsun .
Benim için tek mutluluk , sizin aranızda , sizin ülkenize ve dininize zulmedene karşı savaşmaktır . Tanrıdan sultanın kalbine , benim isteğimi tasdik etmesi ilhamını vermesini dilerim . Çünkü onun hükümdarlığı altında dinimiz saf biçimde kalırken , kuzeyin zaliminin hükümdarlığı altında değişecektir . Kardeşlerim , en azından hatırlayın ki , şu anda size seslenen kişinin damarlarında dolaşan kan , 20 kralın kanıdır . O kan kahramanların ve dinimizi savunanların kanıdır ve biz size , dinimiz ve onun saf biçimini , kanımızın son damlasına kadar savunalım diyoruz
****
TEMİZ DİL VE KALP
Lokman Hakim marangozluk yapan Habeşli bir köle iken efendisi :
— Bana bir koyun kes ve koyunun en temiz iki azasını getir . dedi . Lokman Hakim bir koyun kesti ve koyunun diliyle – kalbini getirdi .
— Bundan daha temizi yok mu ? diye sordu .
— Hayır , diye cevap verip sustu . Bir zaman sonra :
— Bana bir koyun daha kes , ve en kötü iki azasını getir , dedi . Bir koyun daha kesti , ve önceki gibi dilini ve kalbini getirdi . — Ben sana en temiz iki azasını getir dedim . Dilini ve kalbini getirdin . Sonra en kötü iki azasını getir dedim . Yine dilini ve kalbini getirdin . deyince Lokman Hakim şöyle cevap verdi : — Bu ikisi temiz olduğu zaman bunlardan daha güzel hiçbir şey yoktur . Kötü olduğu zaman da bunlardan daha kötü hiçbir şey yoktur . ( Musannef-i İbn-i Ebi Şeybe )
******
FATİH VE FETİH GAZELİ
Geleceğin büyük Fatihi Şehzade Mehmed , babası Sultan İkinci Murad tarafından çocukluğundan itibaren İstanbul’u fethetme arzusuyla yetiştirilmiştir .Peygamber Efendimiz ‘in Hadis-i Şerifleri , Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin teşvikleri Şehzade Mehmed ‘e hep İstanbul’u düşündürmüştür . Kostantiniyyeyi fethetme aşkıyla yanıp tutuşan Sultan Mehmed, şehzadeliği sırasında bu şevkini şu gazeliyle dile getirmiştir .
İmtisal-i “ cahidü fillah ” olubdur niyyetim .
Din-i İslam’ın mücerred gayretidir gayretim .
Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricalullah ile ,
Ehl-i ser-te-ser kahreylemektir niyyetim .
Enbiya vü evliyaya istinadım var benim ,
Lütf-i Hakk ‘dandır heman ümmid-i feth ü nusretim .
Nefs ü mal ile n’ola kılsam cihadda ictihad ,
Hamdü-lillah var gazaya sad-hezaran rağbetim
Ey Mehemmed ! Mucizat-ı Ahmet-i Muhtar ile
Umarım galib ola adayı dine devletim…..
( Niyetim Cenab-ı Hakkın “ Allah yolunda cihad ediniz “emrine uyarak cihat etmektir . Gayretim sadece İslam ‘ın muzafferiyeti içindir .
Niyetim , Allah’ın inayeti , maneviyat erlerinin ( evliyanın ) himmeti ile ehl-i küfrü baştan başa kahr eylemektir .
Ben, Peygamberlere ve evliyaya dayanırım . Fetih ve yardım ümidim , sadece Allah ‘ın lütfuna bağlıdır . Nefs ve mal ile ( malı infak ederek ve canı feda ederek ) cihad etsem ne güzel olur . Elhamdülillah benim gazaya yüzbinlerce kere rağbetim var . Ey Mehmet , Umarım Muhammed Mustafa (sav) ‘in mucizeleriyle , devletim din düşmanlarına galip gelecektir .