TOPARLAMAK GEREKİRSE (2)
Şaziye ana hakkında verdiğimiz kısa bilgilerden sonra dönelim Rüsumat-4’e:
Gemi komutanı Yüzbaşı Mahmut Bey’in karaya çıktıktan sonra Görele’den Trabzon Deniz Taşıma Komutanlığı’na çektiği telgrafta, Eynesil mahaalli hükümeti ve mahalli ahalisinin fevkalade yardımları ile ağırlandıklarını belirtiyor.
Bu bilgi çok önemli, çünkü; Osmanlı Hükümeti tarafından, Mustafa Kemal ve Ankara Hükümeti aleyhinde hazılanıp, İngiliz uçakları tarafından atılan bildirilerin Eynesil halkı tarafından zerre kadar gaileye alınmadığını göstermektedir.
Yöre halkı için, öğünç kaynağıdır…
Bu söylediklerimiz Ordu halkı için de geçerlidir.
Rüsumat-4 Gemisi’nin, Ordu’da başından geçenleri Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” ve Erol Mütercimler’in “Bu Vatan Böyle Kurtuldu” kitabından okuyabilirsiniz…
Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” kitabını okurken göz yaşlarımı tutamadığım için, okuyacak olanlara, yanlarında bol kağıt mendil bulundurmalarını öneririm.
Bu arada, önceden uyarılmadığım için, kitabı okurken göz yaşlarımı pijamanın kollarını silmek zorunda kaldığımı da belirteyim.
Unutmadan bir not düşeyim: Gemi komutanı Mahmut’un Trabzon’a çektiği telgrafta, Eynesil’in mahalli hükümetinden söz ediyor.
Telgrafta geçen “Mahalli hükümet” ifadesi tam olarak hangi idari birimin karşılığıydı acaba?
Bilmediğim için, soruyorum; bilen biri açıklama yaparsa, çok makbule geçer…
Trabzon Deniz Taşıma Komutanlığı, birkaç gün sonr, kurtarma çalışmaları için , Tecrübe Römorkörü ile Eynesil’e yardım malzemeleri gönderiyor.
Mahalli halkın da katkısıyla, ağır deniz ve hava koşullarına karşın geminin kurtarılması yönünde oldukça mesafe alınıyor.
Ancak 14 Ekim 1921 günü kurtarma çalışmaları sürerken Yunan savaş gemileri panter sınıfı bir muhrip ve Dafni adlı torbitobotu attıkları mermilerle, hem kurtarma tesislerini hem de gemiye isabet ettirdikleri mermilerle gemiyi kurtarılması zor duruma soktular.
Geminin kurtarılması için umut kalmayınca, gemideki tüm kullanabilecek cihazlar sökülerek Trabzon’a nakledildi.
Bazı arkadaşlar, Rüsumat-4 Gemisi’nin Yunan savaş gemileri tarafından nasıl topa tutulduğunu, Topallı Deresi ağzında nasıl sığındığını, olaya tanık olan büyüklerinin ağzından anlatsalar da sanırım hiç biri gerçeği yansıtmıyor.
Olayı ninesiden dinlediğini söyleyen arkadaşlardan biri, “Ninem olayı, sahile dut dökmeye giderken görmüş…” diye anlatıyor ki, olay eylülün sonuyla ekimin ortalarında olduğu için, anlatılanların doğru olması mümkün değil…
Bir başka arkadaş ise, olayı dedesinden aktarırken, “Komşu kadın biri, ‘Görele önlerinde geminin biri öbürünü Eynesil’e doğru kovalıyordu…’ diyordu ki bu da gerçeğe uygun olamaz. Çünkü; olayın yaşandığı gün, gemi Tirebolu’dan Eynesil önlerine gelene kadar, aşırı yağışın oluşturduğu sisten dolayı önlerini göremiyorlarmış. Sis Eynesil önlerinde aniden kalkınca Yunan savaş gemilerini karşılarında bulmuşlar…
Mürettebat da, bir kotra ile Trabzon’a geri döndüler.
Rüsumat-4 batırılıncaya kadar yaptığı on seferde 2070 tüfek, 7459 sandık fişek, 993 kastura, 8 top ve 2244 sandık top mermisi taşıdı.
Anısı Türk Devrim Tarihi ile birlikte sonsuza dek yaşayacaktır.
Not: 14 Ekim 2022 cuma günü baktığın bulunduğu yerde 4. anmayı yapacağız.
Unutmayın, tarihine sahip çıkmayan toplumların geleceğine başkaları ipotek koyarlar!