TÜRKİYE’NİN ŞANSI VARMIŞ
Dünyayı kasıp kavuran bu ekonomik kriz döneminde Türkiye’nin şansı varmış. Ülkenin başında ekonomist bir yönetici var. Hem de ekonominin kitabını yazmış bir ekonomist. İşte şans buna denir!
Dünyada hangi ülkenin başında ekonomist bir yönetici var?
Olmadığı için böyle inim inim inliyorlar!
Hamdolsun Türkiye’de ekonomik anlamda bir kriz falan yok. Bu nasıl oldu? Yöneticinin ekonomist olmasıyla oldu.
Türkiye’de ekonomik kriz çıkarmak isteyen dış güçler bir tek bunu göremedi. Teşebbüs ettiler mi? Ettiler. Başarılı olabildiler mi? Olamadılar.
Ülkede bugün istikrar varsa bunun içindir.
Türkiye’yi yöneten ekonomist ezberleri bozdu. Mesela “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” diyerek yeni bir ekonomik felsefe geliştirdi. Şimdi dünya bunu konuşuyor.
Bugüne kadar bilim adına üniversitelerde okutulan bütün iktisadi görüşlerin üstü çizildi. En azından bu teoriler tartışmaya açıldı. Bildik tezler üzerinden ders veren hocaların kariyerleri yeniden değerlendiriliyor.
Türkiye’nin böyle bir şansı olmasaydı bugün dolar 30 TL psikolojik eşiğini zorlardı. Belki de daha yüksek olurdu. Akaryakıt fiyatları 40- 50 TL bandını görür, altın fiyatları en az iki katı olurdu. Enflasyon belki de yüzde 400 lere çıkardı.
Yeniden IMF kapılarına düşerdik.
Kim bilir, belki de kıtlık olurdu, Allah korusun!
Tamam, ülkede kontrolsüz bir fiyat artışı var ancak kriz öyle ustaca yöneltiyor ki bu yönetim olmasaydı pahallılık belki de üç kat olurdu.
Mesela maliye bakanı ekonomiyi “Gözlerdeki ışıltı’ olarak; basit, sade ve vatandaşın anlayacağı şekilde iki kelimeyle ifade etmeyi öğretti. Öyle tuğla kalınlığında kitaplar okumaya gerek yok.
Sabah kalktığınızda eşinizin veya komşunuzun gözüne bakarak ekonomini nasıl olduğunu anlayacaksınız. Daha ne istiyorsunuz!
Ülkeyi yönetenlerin meslekleri ve ilgi alanları o ülke insanının kaderi olur.
Asker kökenli bir yöneticiniz varsa ülke olarak bir savaştan çıkar bir başka savaşa girersiniz. Yöneticiniz en iyi bunu biliyordur çünkü.
Olmaz ya, sanatçı bir yöneticiniz varsa ülkeyi bir sanatçı ruhuyla yönetir. Memur bir yöneticiniz varsa memleketi memur ürkekliğinde yönetir. Bunu daha çok belediyelerde gözlemliyoruz. Çok da belli oluyor.
Ama yöneticiniz ekonomistse varın keyfini sürün. Türkiye bugün o keyfi yaşıyor. İnsanların bir eli yağda bir eli balda… Her şeyin fiyatı üç kat artmış, kimin umurunda! Ülke büyüyor mu, ihracat artıyor mu, üretim yapılıyor mu, son model arabalar satılıyor mu, lüks konutlar alıcı buluyor mu, yeme içme yerleri müşteri kaynıyor mu?
Bunların nasıl olduğunu sanıyorsunuz?
Ülkeyi yöneten idarecinin ekonomist olmasıyla oluyor bütün bunlar. o ekonomistin yazdığı kitapta işaret ettiği yeni teorilerle oluyor. Bunlar olurken ezberi bozulan eski Türkiyeciler de eleştirmeye devam ediyorlar.
Bilmiyorlar ki bunların kafaları bu işlere basmaz! Çünkü ekonomist değiller.
İsimlerinin önünde bir unvanları var mı? Dünyaya yeni ufuklar açan yeni bir felsefeleri var mı? Eski Türkiye’de ne okmuşlarsa onunla yetiniyorlar.
Oysa dünya her gün yeniden kuruluyor ama öyle her ülkeye ekonomist bir yönetici nasip olmuyor. Olanlar da bunun farkına varamıyor.
Bekâra karı boşamak kolay derdi büyüklerimiz, bizimkiler de öyle; bu istikrarın nasıl sağlandığından haberleri yok. Bu değmenin suyu nereden geliyor diye sormuyorlar.
İçinizden, böyle ekonomist düşman başına dediğinizi duyar gibiyim; siz bilirsiniz!