FABRİKALAR VE BACALARI
Ülkelerin kalkınmışlığını temsil eden fabrikalar bacalarıyla bilinirdi. Hangi ilde ya da ilçede bir fabrika bacası görülüyorsa o bölge kalkınmış demekti. Nerdeyse fabrikadan önce bacaları yapılırdı. O bacalar gerçekten o kadar yüksek yapılmak zorunda mıydı bilmiyorum ancak fabrika bacaları kalkınmışlık bayrağının çekildiği, ekonomik bağımsızlığın sembolü anlamına gelen gönderler gibiydi.
İlimiz coğrafyasını göz önüne aldığımızda bugün bile olanca ihtişamıyla dumanını göğe savuran Tirebolu çay fabrikasını görmekteyiz. Giresun coğrafyasında ÇAYKUR’ un Tirebolu fabrikasının bacasından daha yüksek baca hatırlamıyorum. İlimizde özel sektöre ait sayıda çay fabrikası olmasına rağmen hiç birisinin böyle bir bacası yok. Onun için; gerçekten gerekli miydi yoksa bir anlam ifade ettiği için mi o kadar yüksek yapılmıştı diye soruyoruz.
Trabzon’u Rize tarafına doğru geçtiğinizde neredeyse her ilçede böyle bir baca görürsünüz. Oralarda da özel sektöre ait çay fabrikaları olmasına rağmen bu yükseklikte bir fabrika bacası göremezsiniz. Tirebolu çay fabrikası 1959 yılında çay işleme atölyesi olarak kurulmuş. Tirebolu, Güce, Görele, Çanakçı ve Eynesil’de yetiştirilen çaylar burada işleniyormuş. ÇAYKUR’ un Trabzon’un batısındaki tek fabrikası ve tek bacasıdır. 1976 yılında günlük 30 ton olan çay işleme kapasitesi 60 tona çıkartılmıştır. Konu dışı olmakla birlikte Giresun’un çay bölgesine ÇAYKUR’ un ikinci bir fabrika kurması ve fabrikasına kendisine yakışır bir baca yapması gerekmektedir.
SEKA’nın bacasını hatırlayan var mı? Kâğıt fabrikasının bacası var mıydı yok muydu? Varsa çok büyük ve yüksek miydi? Bir de Keşap’ın Espiye tarafından girişinde bir fabrika bacası vardı 1970 li yılların sonunda. Tuğla fabrikası bacası olduğu söyleniyordu. Tarihçesini bilen yoktu. Üretim yapılmıyordu yanlış hatırlamıyorsam, ama çok büyük olmayan bir bacası vardı. Bugün öyle bir fabrika bacası yok bahsettiğimiz yerde. İlimizde üretim yapan işletmeler olsa da o bacalardan eser yok. Bundan sonra da olmayacak zaten.
İstanbul Paşabahçe’de Atatürk’ün talimatıyla 1934 yılında kurulan ve bugün bir marka olan Paşabahçe cam fabrikası çevresinde bir yerleşim yeri oluşturmuş ve çok sayıda Giresunlunun çalışarak üretimde alın terinin olduğu bir fabrikadır. Çok sayıda yakınım orada çalıştığı için, çokça yolumuzun düşen Paşabahçe’yi cam fabrikasının bacasıyla hatırlarım. O da bir fabrika bacasından çok Genç Türkiye Cumhuriyetinin üretim ve kalkınmaya attığı bir imza gibi yükselmişti gökyüzüne.
Camın medeninin eritilerek şekillendirilmesi için yüksek ısılı fırınlara ve bu fırınların yüksek bacalara ihtiyacı olsa da bana hep özel bir anlam ifade ettiğini düşündürmüştür. Paşabahçe cam fabrikası 2002 yılında kapatılsa da o muhteşem bacası bugün bile benim yüklediğim anlamı taşırcasına dimdik ayaktadır. Fabrikalar ve bacalar böyledir işte.
Yeri gelmişken Dereli’ nin Uzundere köyünde; Kümbet’e çok yakın, yemyeşil çimenlerin üzerinde ve yine yemyeşil çamların arasında tarihi bir fabrika bacası görünür. Bakıldığında yerden bitmiş gibi bir görüntüsü vardır. Görenlerin doğal olarak ilgisini çeken bu tarihi kalıntının 1860 yılında maden işleyen bir fabrikaya ait olduğu bilgisine yer verilmiş. Asarcık madenlerinin burada işlenerek katırlarla Şebinkarahisar’a götürüldüğü kaydedilmiş değişik kaynaklarda. Bazı kaynaklarda ise tuğla fabrikası bacası olduğu yazılmaktadır. Görünen o ki fabrikalar ve bacaları her zaman ilgi çekmiştir.
İster teknik bir zorunluluk olsun ister farklı bir anlam taşısın fabrikaların ve bacalarının ülkelere ve o ülke insanlarına ekonomik bir güven verdiğini çok açık olarak gördük yıllardır. Belki teknolojiye bağlı olarak bacalar küçülse de bir başka açıdan bakıldığında cumhuriyetin kazanımlarından birisi olarak gördüğümüz o eski bacaların verdiği sıcaklığı özlemle yaşıyoruz. Artık o boyutlarda bizim coğrafyamızda yeni bacalar yükselmediği için olmalı, geçmişten günümüze üretimi ve ekonomik bağımsızlığı temsil eden fabrikaları ve bacalarını gördüğümüzde ifade edemediğimiz bir duyguyu yaşamak kaçınılmaz oluyor. O duyguyu Tirebolu çay fabrikası yaşatıyor şimdilik upuzun bacasıyla.