ANKARA’DAKİ EVİ MÜZE YAPILMALI

Osman Ağa’nın Ankara’daki evi müze yapılmalı.
Osman Ağa 12 Kasım 1920 tarihinden başlayarak öldürüldüğü 2 Nisan 1923 tarihine kadar Giresunlu gönüllülerden oluşan muhafızlarla Atatürk’ün korumalığını yapmıştır. Muhafızların sayısı konusunda farklı kaynaklar değişik rakamlar veriyor.
Bu görevi süresince Çankaya Köşkü’ne yakın farklı binalarda kalmış Osman Ağa ve muhafızlık görevi yapan Giresunlular.
Bunların içinde birisi var ki tarihe geçen o çatışmanın yaşandığı asırlık konak. En fazla da bu binada kalmış Osman Ağa. Bulunduğu yerde Osman Ağa’nın bağ evi, konağı veya evi diye biliniyor.
Bu isimle sorduğunuzda gösteriyorlar. Biz de öyle yaptık ve tarif üzerine kolaylıkla bulduk tarihi konağı. Konak türü bir Ankara evi…
Farklı kaynaklarda farklı yer isimleriyle geçiyor. Papazın Bağı diyenler var, Ayrancı sırtı diye yazanlar var. Belli ki zaman içinde bölgede yer isimleriyle ilgili değişiklikler olmuş.
Osman Ağa’nın Ankara’daki evi tam olarak nerde derseniz; Çankaya ilçesine bağlı Uğur Mumcu Caddesi, Küpe Sokak’ta… Kapısında Türk Evi yazan bir yapı!
Kitaplara geçen; Osman Ağa’nın yakalanması olayına, çatışmaya ve yaralı ele geçirilmesine tanıklık etmiş tarihi bir bina.
O binanın gerçekte nelere tanıklık ettiği yaklaşık yüz yıldır tartışılıyor. Görünen o ki bir o kadar daha tartışacak. Biz olayın o kısmına girmek istemiyoruz.
Son Ankara ziyaretimizde tarihe tanıklık etmiş bu yapıyı görmek ve gezmek istedik.
Gördük ama gezemedik.
Binanın güvenlik görevlisinden öğrendiğimize göre, binayı Ankara Büyük Şehir Belediyesi hizmet binası olarak kullanıyor. Kendimizi tanıttık, Giresun’dan geldiğimizi söyledik. Yetkili birisiyle görüşelim dedik. Güvenlik görevlisi gitti geldi ve ancak dışarıdan fotoğraf çekmemize izin verdiklerini söyledi.
Biz de dışarıdan fotoğraf çekerek dönmek zorunda kaldık.
Anlamak zor; Ankara’da hizmet binası olarak kullanılacak başka bina mı yok?
Bu, cumhuriyet tarihimizin en önemli olayına tanıklık etmiş bine neden bir müze olarak ziyaretçilere açılmaz? Bu evi müzeye dönüştürüp ziyarete açmak o kadar zor mu?
Belediye’nin yer bulamadığı için bu binayı kullandığını düşünmüyoruz. Buradaki amaç başka bir şey olmalı.
Konuyu bir dilekçeyle Belediyeye ayrıca bildireceğiz.
Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Onlar yapmıyorlarsa biz yapılması için zorlamak durumundayız. Koskoca Ankara’da Osman Ağa’nın esamesi okunmuyor.
Ya hu binadan ne istiyorsunuz!
Öyle ya da böyle tarihi bir yaşanmışlık var. Yaklaşık yüz yıldır tartışılmış ve bugün bile tartışılan ancak tarihçilerin bilgileri düzeyinde tartışacağı olayları onlara bırakalım.
Ön yargılar bir bir çürütülüyor. Yeni değerlendirmeler ortaya çıkıyor. Öyleyse tarihi solumamıza neden engel oluyorsunuz?
Bu binanın müzeye dönüştürülmesi gerekiyor. Hem bina olarak bir özelliği var hem de tarihimizde önemli bir yeri var.
Tamam da, bu iş için kim girişimde bulacak derseniz; öncelikle Ankara’daki vekillerimiz. Sonra da sivil toplum kuruluşlarımız ilgili kurumlara girişimde bulunacaklar.
Bizim vekillerimiz bir kere ellerini korkak alıştırmışlar.
Yukarıdan işaret gelmeyince ellerini kaldırmazlar.
Onun için bu girişimin onlardan geleceğini beklemek hayal olur.
Ama sonuçta Osman Ağa’nın Ankara’daki evinin müzeye dönüştürülmesinin vakti gelmiştir ve geçmektedir. Biz konuyu gündeme getirerek görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Onların da üstlerine düşeni yapmalarını bekliyoruz.