AHİRET VE DÜNYA
SULTANIN RASÜLÜLLAHA HÜRMETİ
Sultan Abdülmecit Han , Peygamber efendimiz ‘in türbesini tamir ettirmişti. Mimarlar türbe kapısının üstüne sultanın adını taşıyan bir tuğra asmışlar . Padişah bunu duyunca çok üzülmüş ve şöyle demiş .
— Siz utanmaz mısınız ? Benim adımın Peygamber Efendimiz ‘in türbe kapısının üstünde ne işi var . hemen oradan söküp kapının dibine , ayak hizasına koyun . hemen öyle yapmışlar .
Abdülmecit Han Ravza-i Mutahhara için yaptırdığı şamdanlara adını yazdığı için kuyumcuyu azl etmiş ve kızarak : — Benim adımın orada işi ne , eğer yazacak idiysen günahkar Abdülmecit yazmalıydın..yazmalıydın..demişti
****
HZ MUHAMMED EN BÜYÜK İNSAN
Michel H.Hart tarafından yazılan , Galahad Books şirketince de yayınlanan
“ Tarih boyunca en etkili 100 adam “ isimli kitapta , ilk sırada Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav)’ e yer verildi . Söz konusu kitabın yazarı Hart , kitabının takdim yazısında Peygamber Efendimizin birinci sıraya alınmasını izah ederken şöyle diyor :
— Bizim fikrimize göre Hz Muhammed , İslam dinini yaymakta Hz İsa’nın Hristiyanlık dinini yaymasından daha fazla başarılı olmuş , bir büyük zattır . Kitapta birinci sırayı alışı okuyucularımızı şaşırtabilir . Ancak , şurası hiç bir zaman unutulmamalıdır ki , Hz Muhammed tarih boyunca hem dini , hem de dünyevi konularda süper başarı kazanan tek insandır .
***
VEYSEL KARANİNİN ANNE SEVGİSİ
Miladi 555 yılında , Yemen’in “ Karen köyünde “ doğan Veysel Karani , Muratoğulları kabilesinden olup , kızıl saçlı , mavi gözlü bir zattı .
Annesine olan engin ve derin bağlılığı sayesinde Cenab-ı Hakkın rızasını kazanmış , “ Peygamberimizin dostu olmak gibi “ büyük bir şerefe nail olmuş , mübarek bir veliydi .
Sırrının faaş edilmesi sebebiyle köyünde ve çevresinde kendisine divane gözüyle bakılan Hz Veysel Karani bütün bu zorlulkar karşısında sadece Cenab-ı Hakka sığınarak üstün bir makama ermiştir .
Peygamber Efendimiz kendisine dost ilan ettiği Hz Veysel Karaniye en büyük hediye olarak mübarek hırkasını vermiştir . Peygamber Efendimiz ‘in irtihalinden sonra , vasiyeti üzerine “ Hırka-ı Şerif “ kendisine teslim edilmiş , ve bu emanet ehemmiyetle muhafaza edilerek bugüne dek getirilmiştir .
Hz Veysel Karani Peygamber Efendimiz’i dünya gözü ile görememiştir . Bir zaman yine onu dünya gözü ile görmek ateşi içerisinde iken , annesinden sadece evinin kapısına kadar gitmek ve başka bir yere uğramadan çabucak geri dönmek kadar izin almıştı ..
Günlerce süren yolculuğundan sonra varabildiği Medine de , Peygamber Efendimiz ‘in kapısını çaldığında karşısına Hz Aişe çıkmış ve Peygamber Efendimiz’in “ Yandaki mescitte “ bulunduğunu söylemişti .
Fakat o sadece evin kapısına kadar izin aldığından üç adımlık mescide kadar gidememiş ve köyüne annesinin yanına dönmüştü .
Hz Veysel Karani , nifak tohumlarıyla bölünen Müslümanların Hz Muaviye ve Hz Ali başkanlıklarında iki grup olarak birbirleriyle karşı karşıya harb etmelerine dayanamayıp , her iki grubu da bir yapmak , barıştırmak için Sıffıyn de savaş alanında gezinirken , onun niyetini anlayan bir nifak eli şuursuzca oku yayından bırakmış ve böylece o yeryüzüne inen yıldız , mübarek naaşını toprağa emanet etmişti . sonra dahi , kerametini izhar etmiştir . Zira , mübarek naaşına Şamlılar , Bitlisliler , ve Karen liler olmak üzere üç kabile sahip çıkmış , bir türlü anlaşamamışlardı .
Fakat , Hz Veysel Karani bu bölüşmeyi de ortadan kaldırmak için , üç kabilenin tabutunda da görünmüş , ve sır olup gitmiştir .
***
AHİRET VE DÜNYA
Hz Enes Peygamberimizin şöyle dediğini rivayet etmiştir :
— Kim Ahiret ile meşgul olursa , Allah ona kalp zenginliği verir . Ve işlerini düzene koyar . Ve istemediği halde dünya kendisine gelir . Ahireti unutup dünyaya dalan kimsenin ise ; Allah fakrü ihtiyacı gözlerinin önüne diker , işlerini darmadağın eder . Dünya da kendisine ancak takdir edildiği kadar gelir . ( Tirmizi )