FATİH’İ NASIL ZEHİRLEDİLER
EŞSİZ MİSAFİRPERVERLİK
Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa‘ya tanıtan meşhur Comte de Marsigli , Türk toplumunun misafirperverliği ile alakalı olarak şunları demiştir :
— Türkler , hiç bir din farkı gözetmeksizin bütün yabancılara karşı son derece misafirperverdirler . Ana yollar civarındaki köylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar öğleden evvel ve akşam üstü gezintiye çıkıp yolcu bulmaya çalışırlar . Eğer bulacak olurlarsa evlerine davet ederler , davet için kavgaya bile tutuşurlar .
******
MÜ’MİN NE HALDEDİR
Ahmed bin Hanbel’in talebelerinden Mervezi (rh) anlatıyor :
— Bir gün Ahmed bin Hanbel’in yanına gittim ve :
— Nasılsınız ? diye sordum .
— Rabbim farzları eda etmemi , Peygamberim sünnetlere sarılmamı , melekler amelimi tashih etmemi ( ihlasla yapmamı ) , nefsim heva ve hevesine uymamı , iblis fuhşiyatı , çirkin söz ve fiilleri yapmamı isterken , ölüm meleği ruhumu kabz etmeyi beklerken , ailem de nafakalarını temin etmemi isterlerken ben nasıl olabilirim . diye cevap verdi . ( Tabakatül Hanabile )
******
FATİH’İ NASIL ZEHİRLEDİLER
O devri yaşamış ve olaylara şahit olmuş olan Aşıkpaşazade Şeyh Ahmet meşhur tarihinde vefat olayını şöyle anlatıyor ;
— Vefatına sebep ayağında zahmet vardı . Tabibler ilacından aciz oldular , Ayağından kan aldılar , zahmet ziyade oldu . Şarab-ı Fariğ ( müsekkin – uyku ilacı ) verdiler . Allah’ın rahmetine vardı .
Sonra bu ölümün şüpheli ve hatta kasıtlı olduğunu anlatan şu ifadeyi kullanır ;
— Tabipler şerbeti Han’a verdiler , oda bunu kana kana içti , şerbet , Han’ın ciğerini doğradı . Hemen yana yana ağlayıp : — Tabipler bana neden kıydılar , neden ciğerimi canımı kana boyadılar . dedi . Tabiplerin ilacı iyi gelmedi , bütün tedavileri boşa gitti . Onlar Han’a karşı çok kusur işlediler . Doğru söz budur , şüpheye düşme .
Dikkat edilirse burada Fatih tabiplerin kendisine kıydığını açıkça söylemektedir .
işin aslına gelince , İstanbul da daima casusları bulunan Papalık ve Mısır kölemen Devleti Fatih’in kendi ülkelerini İmparatorluğuna katma hazırlıklarını haber almışlardı , bunu ise maddi güçleri ile durdurmalarına imkan yoktu .
Bu sebeple Papa IV Sixtus Fatih’in hekimi İtalyalı bir Yahudi olan Maestro İacopo ( Yakup paşaya Venedikliler aracılığı ile başvurup kendisini elde etti . Ona vadedilen en önemli şey , Fatih’i zehirleyip öldürdüğü takdirde Yahudiler aleyhinde İtalya , İspanya ve Fransada devam eden kanlı ve korkunç engizisyon faaliyetinin duracağı idi . Yakup paşa bunu kabul etti , ve Fatih’i küçük dozlarda arsenik vererek zehirlemeye başladı .
Diğer taraftan Kölemen sultanı Seyfeddin Kayıtbey’in adamı hekim Lari Çelebi aynı işe karışmış ve Yakup paşa ile işbirliğinde bulunmuştur .
Çeşitli muteber kaynakların nakillerine göre , hastalık ilerleyince Fatih’in tedavisi Lari Çelebi ye verilmiş , ancak onun tedavisinden de bir fayda görülmeyince tekrar Yakup paşa çağrılmış , o da bu suikastte Lari Çelebi ile esasen anlaşmış durumda bulunduğundan onun tedavisinin doğru olduğunu söylemiştir .
Netice olarak ta , Aşıkpaşazade nin ifadesinde görüldüğü gibi , Tabipler Hünkarçayırına vardığı zaman rahatsızlığı artan ve arsenik zehirlenmesinin tipik görüntüsü , ayak ağrısından şikayet eden Fatih’e müsekkin adı altında son öldürücü dozu vermişler ve Hazreti Fatih Rabbine kavuşmuştur .
Büyük Hükümdar son nefesine doğru vaziyeti anlayıp ;
— Tabipler bana neden kıydı ? şeklindeki sözleri kendisini çok seven askerleri şüpheye düşürmüş , Lari Çelebi yakayı kurtarmışsa da , Yakup Paşa Yeniçeriler tarafından linç edilmiştir .
******
AYRANIN ÜSTÜNDEKİ ÇÖP
Fatih Midilliyi feth etmek için Balıkesir topraklarından geçerken buz gibi bir pınarın başında bir Türkmen kadını kendisine pırıl pırıl kalaylı bir maşraba ile ayran ikram etmişti . Ayranın üstünde üç saman çöpü vardı . Fatih çöpleri yutmamak için ayranı yavaş yavaş , yudum yudum içti . Bitirdikten sonra kadına teşekkür etti ve sordu ; — Ayrana çöpleri neden koydun ? Kadın cevap verdi ;
— Arslan oğlum , sen uzun yoldan geliyorsun , terlisin , fazla susamışsındır , Pınarımızın suyu buz gibidir . Birdenbire içersen hasta olmandan korktuğum için üstüne saman çöpü attım ki , ağır sindire sindire içesin .