GİDECEK BAŞKA KAPI VAR MI ?

ÇOBANIN ANLAYIŞI                                                                                                    

Hazreti Ömer’in öldüğü gün koyun sürüsüne kurt saldıran bir çoban  :

— Nereden bildin ? diye sorduklarında çoban :

— Hazreti Ömer hayatta iken , kurtlar koyun sürülerine şöyle yan bakmazlardı . Bugün ise bir kurt , sürüme saldırdı . İşte Hazreti Ömer’in bugün öldüğünü bundan anladım diye cevap vermiş .

***

LAFLA PEYNİR  GEMİSİ YÜRÜMEZ                                                           

Vaktiyle Edirne de Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı varmış. İstanbulda peynir   fiyatları düştüğü ve İzmir de yüksek olduğu için gemiye peynir yüklemiş. Fakat gemi bir  türlü kalkmazmış . kaptana sormuş kaptan navlun parasını peşin istemiş. Aksi Yusuf  :

— Nakliye işi ifa edilmeden para vermem, ancak İzmir de alırsın demiş. Kaptan da :

— Bu iş kara nakliyatına benzemez. Geminin hareketi için masraf lazım. Tayfaya  vereceğim. “ LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ.”  demiş

***

VARACAK BAŞKA KAPI VAR MI ?                                                                         

Bir genç , ihtiyar bir adamla hac vazifesini yapmak üzere yola çıkar. İhramlarını giyerler, ve telbiyeye başlarlar .

Fakat  ihtiyar  “ LEBBEYK  “ yani, “ senin hizmetinde olur, emrine inkıyat ederim. “ dedikçe hatiften  kendisine  “ LA LEBBEYK “  denilerek ilticasının  kabul edilmediği söylenir. İhtiyar bir  kaç def’a daha “ LEBBEYK “ der. Fakat her seferinde reddedilir. Bunun üzerine genç  arkadaşı dayanamayıp :

— Ey İhtiyar görüyorsun ki iltican kabul olunmuyor. Hala neden ısrarla  LEBBEYK   deyip duruyorsun ? deyince İhtiyar :

— Ben o cevabı tam 70 senedir duyuyorum, ama başka çarem yok, söyle bana, başka  hangi kapıya gidip iltica edeyim. der .Onun bu sadakati karşısında hatiften :                 — Muhakkak surette senin telbiyeni kabul ettik, diye bir ses işitilir. ( Ruhul Beyan )

***

KUDRETİ İLAHİYE EN BÜYÜK DELİL                                                                 

İmam-ı Şafii Hazretlerine bir gün :

— Yaradanın varlığına delilin nedir ? diye sordular.  Şu hakikatleri söyledi :                      ,

— Dut yaprağıdır … Tadı, rengi, kokusu ve nihayet maddesi birdir. İşte bu tek  maddeden

* Koza böceği yer İpek yapar ,

* Koyun yer, Süt ve et olur .

* Ceylan yer, Misk yapar a.

* Arı yer Bal yapar, Tadı, rengi, kokusu, nihayet maddesi bir olduğu halde tek  cinsten bu kadar çeşitli şeyler yaratan kimdir ?

Şüphesiz bunu ancak Allah (cc) halk eder. Başka birinin yapması mümkün değildir

***

MANEVİYATIN İLMİ ACİZ BIRAKMASI                                                    

Maneviyat erbabı ile zahiri ulema arasındaki çekişmeler İslam tarihinde pek  meşhurdur .

Önceleri zahiri bir alim olan Şeyhul islam Ebussuud Efendi , Şeyh Sünbül Sinan  Hazretlerine sık sık ağır sözler söyler ve incitirmiş .

Hatta bir def’asında Ebussuud Efendi Sünbül Sinan hazretlerine  :

— Senin Cenaze namazını Papaz ‘a kıldırtacağım .  demiş . Sünbül Sinan  Hazretlerdi de bu duaya  “ Amin  “  diye karşılık vermiş .

Aradan epey zaman geçmiş , Sünbül Sinan hazretleri vefat etmiş , Vasiyetinde  irtihalinin gizli tutulmasını ve cenaze namazının sessizce kılınmasını buyurmuş .

Cenaze namazının kılınacağı gün Fatih Camiinde hanedan dan bir kadınında cenazesi bulunuyormuş . Protokol icabı Şeyhul İslam Ebussuud Efendinin bu namazı  kıldırması icab ediyormuş . Erkek olması hasebi ile Sünbül Sinan Hazretlerinin cenazesine  öncelik tanınmış . Namazın akabinde vaziyeti öğrenen Ebussuud Efendi , eski sözünü  hatırlamış . Drehal Sünbül Sinan Hazretlerinin tabutuna kapanıp göz yaşları ile af dilemiş   Daha sonra tarikat erbabından olan Ebussuud Efendi , cinnilere de  fetva verdiği için  “  Müftiyüs-sekaleyn “  ünvanını almış .

***

GÜNEŞ ENERJİSİ BİTER Mİ  ?                                                                       

Devamlı enerji yaydığına göre, güneşin ağırlığında eksilme olması gerekmez mi ? Gayet doğru. Güneşimizin her saniye boşluğa salıverdiği enerji 4 milyon ton çeker . Ama güneşin kütlesi o kadar muazzamdır ki, milyonlarca yıl zarfında hiç zayıflamamıştır .

ÇÜNKÜ ; Güneş Işığını  Cenab-ı Hakkın Nurundan almaktadır . O nur da asla ve asla değil tükenmek azalmaz bile …