DOLAR 32,5289
EURO 34,9614
ALTIN 2.425,71
BIST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 27°C
Az Bulutlu
Giresun
27°C
Az Bulutlu
Per 22°C
Cum 17°C
Cts 18°C
Paz 16°C

ÇEPNİLİK HAKKINDA (4)

10.08.2021
162
A+
A-

Ali Çelik’in Trabzon Şalpazarı Çepni Kültürü adlı kitabında, Ermeni Yazar Per Minas Bijişkyan(Doğum: 15 Ekim 1777 Trabzon-Ölüm: 26 Kasım 1851 Avusturya.

Bizde, Karadeniz kıyılarının tamamını dolaşarak yazdığı, Karadeniz Kıyıları ve Coğrafyası adlı yapıtı ile tanınır.)’dan alıntıladığı bir paragraf var.

Bijişkyan’dan alınan bu paragrafta; Çepni sözcüğünün çerağ söndürenden geldiği, Görele halkının Çepni olduğu; bunların namazdan uzak, içki müptelası insanlar oldukları, yılın bazı günlerinde kadın erkek hep birlikte eğlendikleri, gece olunca, çerağ söndürüp, o malum işleri yaptıkları, yazıyordu…

Bijişkyan, büyük bir olasılıkla, ortalıkta söylenen karalamaları, doğru kabul ederek almıştı kitabına.

Trabzon Şalpazarı Çepni Kültürü kitabını yazan Ali Çelik’in amacı neydi, onu da pek anlamış değiliz…

Bu talihsiz paragrafın, Trabzon Valiliği yayınlarında çıkan bir kitaba alınması bizleri çok üzmüştü…

Emekli Öğretmen Hayrettin Günay, bazı kişilerin (Gazeteci Ahmet Bilge, Görele Belediye Başkanı Nazım Dede ve Görele Kaymakamı Ekrem Ballı) görüşlerini aldıktan sonra, kitabın yazarı Ali Çelik’e bir mektup yazarak, yanlış anlaşmalara neden olabilecek olan bu paragrafın kitabın ikinci baskısında düzeltilmesini, istedi.

Yazarın ne yanıt verdiğini bilmiyorum ama galiba bu kitap bir daha basılmadı.

Bijişkyan’ın yaşadığı yıllarda bugünkü Şalpazarı, Beşikdüzü, Eynesil ve Çanakçı ilçelerinin tamamının Görele sınırları içinde olduğunu da belirtelim.

Her ne olursa olsun buradan; Çepnilere, komşuları tarafından Bijişkyan’ın yaşadığı dönemlerde de pek iyi gözle bakılmadığını ve yöredeki insanların tamamının Çepni olmadığını rahatlıkla anlayabiliyoruz…

Bu arada Per Minas Bijişkyan’ın okumuş yazmış bir Osmanlı  olduğunu da belirtelim.

Bijişkyan’ın kitabının tamamını okuma olanağı bulabilseydik, bazı konularda(Özellikle de Tuzcuoğlu İsyanları) daha sağlıklı yorumlar yapabilirdik.

Bu kitabın Türkçeye çevrilip çevrilmediğini bilemiyoruz.

Çevrildiyse okumak isterdik.

Özgün kaynaklara ulaşmak için de bizim yabancı dilimiz yok.

Sonuçta dil bilen çevirmenlere ve yayın evlerine mahkumuz!

Bu açıklamalardan sonra dönelim asıl konumuza.

İnsan sormadan edemiyor.

25-30 yıl kadar önceye kadar pek kabul görmeyen  Çepnilik, ne oldu da son zamanlarda bu kadar ilgi görmeye veya gündemi işgal etmeye başladı?

Bu soruya çok değişik yanıtlar verilebilir.

Umarım işin içinde Küreselleşme çevrelerinin denetiminde etkinlik gösteren Mikro Milliyetçi çevreler yoktur!

Öyleyse vay halimize!

Mikro Milliyetçilik, bilindiği gibi ulus devletleri parçalamak için, küresel haramiler tarafından icad edilmiş,  bazı işbilen çevrelerin de can-ı gönülden sahiplendikleri, çağdışı bir milliyetçilik anlayışıdır.

Bu tür hareketlerin, bazı ülkelerin başına neler açtığına hep birlikte tanık olduk ve olmaya da devam ediyoruz…

Kısaca; dünya her konuda yeni baştan şekilleniyor…

Sakin, sabırlı olmaz da duygularla hareket edip tedbiri elden bırakırsak, hayatın bizi nerelere savuracağını kestiremeyiz…

Sözün özü; akıllı olup, tedbiri asla elden bırakmamak gerek.

Epeyce uzayan bu konuyu haftaya bağlamak istiyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.