ÖYLESİNE BİR YAZI AMA…
Eynesil Halk Kütüphanesi’nden aldığım kitapları, geri götürme süresi dolmadan bitirmiştim.
Evden çıkarken, içlerinde kağıt filan kalmış mı, diye birkaç kere kontrol ettikten sonra, kitapları bir torbaya(poşete) koyup elime aldım.
Çarşıya vardığımda, saat 12’yi geçmişti, kütüphane kapalı olmalıydı…
Hava yağışlı olduğu için, gazetemi alıp, en yakın bir kahveye attım kendimi…
Yağıştan dolayı olsa gerek, masaların çoğu boştu…
Rahat edeceğimi umduğum boş bir masaya geçip oturdum.
Günlerden perşembe idi, bugün gazetenin kitap eki de vardı.
Gazeteyi, kitap torbasını altına koyup, sağlama aldıktan sonra, kitap ekini önüme alıp çay söyledim.
Çayım gelince; hem çayımı içip hem de eki karıştırmaya başladım.
Ekte güzel başlıklar vardı…
Kütüphanenin açılış saatine kadar, bu başlıklardan birini seçip okumak istiyordum…
Yılanın istemediği ot deliğinin ağzında bitermiş, denir ya aynen öyle; fazla hoşlanmadığım biri, çay ısmarlarsın herhalde, diyerek gelip masama oturdu…
Keyfim kaçmıştı…
Sonuç olarak gazeteyi ve ekini okuma olanağı bulamadım.
Yapacak birşey yoktu…
Kütüphanenin açılış saati gelince gazete ve ekini kitapların yanına koyup kalktım…
Kitapları, kütüphane görevlisine teslim ettikten sonra seçtiğim kitapları alıp çıktım…
O gün, kitap ekini okuma fırsatı bulamadım…
Araya bayram da girince unutup gitme olasılığı iyice artmıştı.
Bu da beni huzursuz ediyordu…
Bayramın ikinci günü evden çıkarken kitap ekini fırsat bulursam okurum, diye cebime koydum.
İyi de etmişim, öğretmen evinde çay içerken bir boşluk bulunca, cebimdeki eki çıkartıp bir güzel okudum…
Tanıtılan kitaplardan ikisi oldukça ilginçti:
Yeni Roma: Doğu’daki Roma İmparatorluğu(395-700)/Paul Stephenson/Çeviren: Bahattin Bayram/Kronik Kitap/528 s. /2023
Agathias Kroniği(552-559)/Myrınalı Agathias/Çeviren: Hüseyin Uçar/Timaş Yayınları/240 s. /2023
Tanıtım yazılarını okuyunca, özellikle ikinci kitap daha çok ilgimi çekti.
Çünkü; gördüğüm kadarıyla, yöremizle ilgili çok önemli bilgiler içeriyordu…
Yazının başındaki bir bölümü aynen alıyorum, umarım sizin de ilginizi çekecektir.
Birlikte okuyalım:
“6.yüzyılda kaleme alınmasına karşın günümüze kadar ulaşarak Bizans tarihine kapı araladı.
6. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu’na doğru bir zaman yolculuğuna çıkaran kitap, Bizans’ın Franklar, Germenler, Gotlar, çoğunlukla Persler, Hunlar ve Hun kavimleri, Lazlar ve diğer Karadeniz kavimleriyle mücadelelerini anlatırken bu kavimlerin kültürlerini, geleneklerini, göreneklerini sunuyor.”
Myrınalı Agathias, Myrınalı Agathias Kroniği(Bizans Tarihi)
İlginç değil mi?
Kronik yazarı ile günümüz yazarlarını karşılaştırma olanağı verdiği için, tanıtım yazısından bir bölümü özellikle paylaşmak istiyorum, birlikte okuyalım:
” (Çağdaşı) pek çok yazarın tarihçilik mesleğinin kurallarını ihlal ettiğini ve çıkarları uğruna gerçekleri kenara attıklarını gayet iyi gözlemliyor ve bu konudaki düşüncelerini şu cümlelerle özetliyor:
‘Tarih yazmak, iyilik yapanları övme imkanını engellemesi de tarihçi, bunu mesleğinin başlıca amacı ve alametifarikası olarak görmez.
Ne şekilde olursa olsun bir durumun ele alınış övgü veya suçlama gerektiriyorsa tarihçi yi hiçbir zaman gerçekleri örtbas etmeye veya durumu iyileştirmeye çalışmamalıdır. (…)
Bırakalım bu yazarlar çalıştıkları tarzda yazmaya devam etsinler. Ben kendi payıma, sonuçları ne olursa olsun sadece gerçeği hedeflemeliyim.’
Myrınalı Agathias, Myrınalı Agathias Kroniği(Bizans Tarihi)”
Elif Sabah Erkul
Ders gibi…
Sizi bilmem ama bu güzel kitapları en kısa sürede bulup okumak istiyorum.
Merak işte!
Not: Bizans Tarihi’ni bulup okudum.
Haftaya yazacağım.