TRABZONUN FETHİNDEN ÖNCEKİ YILLARDA GÖRELE İLE İLGİLİ BAZI NOTLAR
Geçen hafta, eski bir yazı dizisinden, Fetih’ten Sonrası, diye bir bölüm paylaşmıştım.
Bu hafta da o yazı dizisinden, Fetihten öncesi ile ilgili bölümü paylaşıyorum.
Yazıyı ben yazmış olsam da, aradan uzun zaman geçtiği için, ilgiyle okudum ve ilginç buldum.
Yazıda her hangi bir yanlış bulsam da düzeltme yapmayacağım.
Yazının özgün hali neyse öyle kalsın.
Düzeltme veya ekleme yapmak gerektirecek önemli bir durum olursa, onları da bir başka yazıda anlatırım.
İşte bu hafta paylaşmak istediğim bölüm:
Fetihten sonraki döneme geçmeden, meraklısının ilgisini çekeceğini umduğum fetih öncesine ait Görele’yle ilgili bir iki notu da paylaşmak istiyorum:
1-Halikarnaslı tarihçi(M.Ö.484-425) Herodot’un anlattıklarına inanmak gerekirse, onun zamanında diğer birçok kavimle birlikte Karadeniz Kıyıları’nda Mısırlılar da yaşamaktadır.
Herodot, İyidere-Gümüşhane-Trabzon üçgeninde yaşayan Makronlara komşu olan esmer, kıvırcık saçlı insanların sünnet olmalarını gerekçe göstererek Mısırlı olduklarından emin olduğunu söylüyor.
Bu insanlar Herodot’un yaşadığı dönemden yüz yıl kadar önce Karadeniz kıyılarında koloniler kuran Fenikelilerle birlikte gelmiş olmalılar…
2-İstanbul’da üç ayda bir çıkan, Yaşantı Dergisi’nin, Haziran 1985 tarihli 15. Sayısında, Karadeniz Türk Selçuklu Beyliği(Hakanlığı) başlıklı bir yazı var. Bu yazıda kısaca:
“Anadolu’nun fethinden sonra İznik’te toplanan kurultayda Hasan Alptekin Bey’e Karadeniz Bölgesi’nin fethi görevi verilmiş, Selçuklu Prensi de bu görevi başarıyla yerine getirerek Görele’ yi merkez yapmış ve Kara deniz’e yerleşmiştir.
I. Haçlı Seferi’nden sonra Bizans İmparatoru(Prensi) Comennos, ülkesini terk ederek Doğu Karadeniz’e gelmiş, Ordu’dan Rize’ye kadar olan bölgede Pontus Krallığını kurdu.
Bunun üzerine Karadeniz Selçuklu Beyliği Batı Karadeniz’e çekilmiş ve Sinop’u merkez yapmıştı” denmektedir.
Bu bilgiler ne karar doğru bilemiyorum. Tarihçi Sinan Emanet Hocamız, Prof. Osman Turan’ın kitaplarında bu iddiayı doğrular nitelikte bilgiler var demektedir.
3- I.Murat’ın Çandarlı Halil Hayrettin Paşa’ya bir kalemde, içinde Görele de olan sancak ve kazalarda bulunan 38 köyü birden bağışladığı, yazıyor.
(Mülkname’i Hümayun, Matbaa’i Ahmet Kamil,1331)
4- Yıldırım Beyazıt’ın Niğebolu Zaferi’nden(1398) sonra ve Ankara Savaşı’ndan önce çıktığı Orta Karadeniz seferinden sonra, Görele’de bir köyü Sırp kaynına bağışladığı yazmaktadır.
Yıldırım Beyazıt’ın bu yıllarda Ünye’yi alıp Tirebolu’ya kadar bölgeyi Osmanlı topraklarına kattığına göre demek ki Görele o zamanlar Tirebolu’ya bağlıydı.
Benim, bu notlardaki bilgilerden çıkardığım, Selçuklular ve Osmanlılar Trabzon’a yakınlığından dolayı, Görele’ye her zaman büyük önem vermiş ve sadık adamlarıyla Trabzon Rum Krallığı’nı sürekli kontrol altında tutmak istemişlerdir…