ÇEPNİLİK HAKKINDA (5)
Kaşkarlı Mahmut’tan beri Çepni Boyu, yirmidört Oğuz Boynu’ndan biri olarak bilinir…
Anlamı da, nerde düşman görse saldırır, demekmiş!
Hepsi bu kadar mı acaba?
Soruyu bu şekilde bırakıp not aldığımız bazı bilgileri paylaşalım.
Değerli yerdeşimiz Mustafa Coşturoğlu, Kürt Tarihçi Şeref Han’ın “Kürt Tarihi’den aldığı Çepnilere ilgili kısa bir bilgi paylaşır.
O bilgiyi olduğu gibi alıyorum:
” ‘Kürt Tarihi’nin yazarı Şeref Han ise Oğuzların bir boyu olan Çepnileri, İran’ın seçkin Kürtleri diye anlatır.”
Toplumsal Çözülme (Toplumsal Patoloji), Sayfa:233.
Buna benzer bilgileri Veli Saltık’ın “Çepniler ve Güvenç Abdal Ocağı” adlı kitabında da görmek mümkündür.
Veli Saltık kitabında, bizim Oğuzların bir boyu olarak bildiğimiz Çepnileri Zaza olarak göstermeye çalışır.
Kitap şuanda elimin altında olmadığı için, daha ayrıntılı bilgi veremiyorum.
Bu bilgiler ne kadar doğrudur bilemem ama görüldüğü gibi kitaplara girmiştir.
Çepnilerin mezhepleri ilgili karalama amaçlı yazılıp çizilenleri yazının önceki bölümlerinde anlatmıştım.
Özet olarak, Çepnileri sevmeyen komşuları(çevreler), onları Alevi(Kızılbaş, Rafizi) diye hor görüyor ve aşağılıyorlardı.
Bu konuya kısa bir ek daha yapmak istiyorum; Ayhan Yüksel’in “Yalancı Mehdi” makalesinden, Trabzon Valiliği yapan Sinan Paşa’nın Padişaha yazdığı bir yazıda, çoğunluğu Çepni olan Görele halkının kadim den beri Alevi olduğunu, yazdığını öğreniyoruz.
Bu arada Sinan Paşa’nın xıx. yy’nin son döneminde Trabzon Valisi olduğunu da ekleyelim.
Gelelim yazının başında sorduğmuz, hepsi bu kadar mı acaba, sorusuna.
Yazılanlardan da anlaşıldığı gibi, bazı çevreler göre, Çepnilerin etnik ve mezhepsel kimliği tam olarak netlemiş değil.
Sakın ne var bunda demeyin!
Bu net olmama durumu, aslında çok önemli olmasa da bile, ülkeleri iç çatışmalarla zayıflatıp bölmek isteyen emperyalist çevrelerin, gökte ararken yerde bulduk, diyebileceği bilgiler.
Bu çevreler isterlerse, Çepniliği Etnik olarak da kaşıyabilirler, mezhepsel olarak da…
Hiç kuşkunuz olmasın, bu çevreler, konuyu kendi emperyalist amaçları doğrultusunda, nasıl en verimli biçimde kullanabilecekleri konusundaki çalışmalara çoktan başlamışlardır bile…
Bunlar, böyle bir fırsatı asla kaçırmazlar…
Çok olmadı, bir sohbet sırasında emekli bir emniyet görevlisi, yapılan bir etkinlikte, bir grubun çıkıp yüzlerce Çepni Boyu damgalı bayrak dağıtmaya kalktığını anlattı…
İnanılacak gibi değildi.
Yüreğim cız etti duyunca!
Kimsenin iyi niyetinden kuşku duymak gibi bir hastalığımız yok ama böyle hassas konularda iyi niyet her zaman yeterli olmayabiliyor…
Bunun böyle olduğunu Fetö olayında yaşadık…
Nice iyi niyetli insanımızı avlayıp, zaman içinde katıksız bir vatan haini durumuna dönüştürüldüğüne hep birlikte tanık olduk…
Bu emperyalist çevreler, her bir farklılığı kullanıp ülke insanını birbirine düşürmenin yöntemlerini çok iyi biliyorlar…
O zaman biz biz olalım, insanlarımız arasında ayrışmalara neden olabilecek davranışlardan uzak duralım.
Herkesin kimliği herkese fazlası ile yeter…
Pek iyi bilmediğimiz çevrelerin dolmuşuna gelmemeye çalışalım…
Yeni kimlikler aramaya kalmak yarın başımıza olmadık işler açabilir…
Bilirsiniz, Şeytan ayrıntılarda gizlidir.