GÖRELE ÜZERİNE (3)
Zamanla Elevi Pazarı çevresinde nüfus artınca, 1748 yılında Görele adıyla kasaba yapılmış, ayanlığına da Kuğuoğlu İbrahim Ağa getirilmiştir.
Merak edenler, Mahmut Koloğlu’nun Trabzon Tarihi adlı kitabına bakabilirler…
Yazmak istediğim öbür bir konu da çok önem verdiğim Görele’nin madencilik geçmişi.
Bu konuda yapılmış bir çalışma var mı bilmiyorum.
1876 Trabzon Salnamesi’ndeki bilgilere göre, Görele’nin Cimide Köyü’nde bakır, Akköy’de Akköy ve Kozoran adlı iki adet bakır madeni, Şadı ve Karaburun Köyleri’nde iki adet gümüş madeni olduğunu öğreniyoruz.
Bugün Akköy ve Şadı Köyleri Çanakçı ilçesinin köyleridir.
Galiba ikibin yıllarının başlarındaydı, Sabah Gazetesi’nde bir haber okumuştum. O haberde, dünyada işletilen en eski maden ocaklarının birinin Çanakçı ilçesine bağlı Akköy madeni olduğunu yazıyordu.
Akköy’den arkadaşlara sorduğumda köylerinde böyle bir yerin olduğunu, bu yerin çevresinde doğru dürüst ot bitmediğini söylediler.
Bu madenler ilgilenmemin nedeni, ilk görev yerim olan Kuşköyü’nde arazide bulduğum, çok ilkel bir şekilde dökülmüş pik borulardı.
Çok heyecanlanmıştım.
Çünkü; bu pik boruların buralarda yaşamış bir uygarlığa işaret etme olasılığı vardı…
Bu pik boruları döken insanlar kimlerdiler?
Bu borulardan başka pik malzemeler üretmişler miydiler?
Hangi madenleri işlemişlerdi?
Bu soruların yanıtları, maalesef o gün de bugün de verilmemiştir.
Köylülerin demelerine göre, eski insanlar bu boruları, Sisdağı’ndan köye süt akıtmak için kullanırlarmış.
İşin ilginç yanı, bu insanlar bu pikleri kendileri üretiyorlarmış.
Bulduğum pik boruları, okula götürüp saklamıştım ama yıllar sonra gittiğimde, o boruların olmadığını gördüm.
O boruları nerede bulduğumu iyi anımsıyorum.
Aranırsa, bugün bile o pik borulardan bulunabileceğini düşünüyorum.
Bir de Kuşköyü Okulu’nun bahçesini temizlerken bulduğum maden var.
Bu maden parçasının okulun arkasındaki dağın bir yerlerinden geldiğini anlayınca, uygun bir zamanda öğrencilerle gidip baktık.
Aradığımızı bulmamız zor olmadı.
Madenden aldığımız örnekleri Görele’deki maden teknik arama görevlilerine verdim.
Bir zaman sonra, gönderdiğimiz örneğin Cimide bakır madeninin bir damarı olduğunu belirten bir yazı aldım. Ayrıca madenin ulaşımın zorluğu ve yeterli ekonomik değerde olmadığı için, işletilmesinin düşünülmediği yazıyordu.