DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 16°C
Az Bulutlu
Giresun
16°C
Az Bulutlu
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 24°C
Çar 24°C

KUŞDİLİ HAKKINDA

03.01.2022
110
A+
A-

Her şey altmışlı yılların başlarında öğretmen Hamdi Dede’nin Mobil Şirketi’yle yazışmasıyla birlikte başladı.
Hamdi Dede, o zamanlar Görele’ye bağlı bir köy olan Kuşköyü’nde görevlidir.
Bütün köy öğretmenleri gibi onun da yüreği görev aşkıyla yanıp tutuşmaktadır…
Gazetelerden Mobil Şirketi’nin yurdun değişik yörelerinde ilkokul yaptırdığını okur.
Bu haber, onu fazlasıyla heyecanlandırır ve hemen kâğıda kaleme sarılır.
Şirket yetkililerine güzel bir mektup yazar. Bir ilkokul da kendi çalıştığı köye ister.
Mobil Şirketi yetkilileri, bu mektupta anlatılanları inandırıcı bulur ki; önce bir araştırma yaptırırlar ve ardından da okul yapılmasına kara verirler.
Kısa bir zaman sonra okul inşaatı başlar…
Köy halkının aralarında ıslıkla iletişim kurması, köye gelen yerli ve yabancı konukların ilgisini çeker.
Daha önce hiçbir yerde görmedikleri bir durumdur bu.
Köyü ziyarete gelenler, dönüşlerinde tanık oldukları bu ilginç olayı değişik yerlere iletmiş olacaklar ki; bir zaman sonra, meraklılar ve araştırmacılar akın eder köye.
Kuşköyü ünlü bir köydür artık…
Bazı kişiler, Kuşköyü’nün dünyada başka örneği olmadığını ileri süreler.
Bu iddia doğru mudur?
İnsanların ıslıkla iletişim kurduğu başka bölgeler yok mudur dünyada?
Yapılan araştırmalar, Kuşköyü’nün bu konuda yalnız olmadığını gösteriyor.
Araştırmacı J. Mayr, başta Meksika ve Türkiye olmak üzere dünyanın altmış değişik bölgesinde ıslık dilinin kullanıldığını saptamış.
Mayer’e göre insanlar, ıslık dilini arazi koşulları nedeniyle yeğlemektedirler.
Çoban, çiftçi, avcı gibi insanların zor arazi koşullarında uzak ve engebeli yolları yürümek yerine,10.000 metreye kadar etkili olabilen ıslık dilinden yaralanmaları çok daha mantıklıdır.
Mayer, Meksika’nın Huautlade Jimenez kasabasında farklı bir durumla karşılaşmış; insanlar yalnız arazide değil çarşıda, pazarda, komşu söyleşilerinde bile ıslık dilinden yararlanıyorlarmış.
Bu insanlar, her sözcüğü ıslık diline çevirebiliyor ve bütün isteklerini bu yolla anlatabiliyorlarmış.
Okuduğum yazılarlardan not aldığım bazı bilgileri, konumuzla ilgili olabilir düşüncesiyle, paylaşmak istiyorum.
Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’ın bir makalesinde okuduğumuza göre Basklar, bugünkü yurtlarına Karadeniz bölgesinden göçmüşler; kendi aralarında Lazlar gibi ıslık dili ile konuşuyorlarmış.
Bu halk kendilerine “Esküal”(Egemen halk), yerleştikleri bölgeye de “Esküalherri” diyorlarmış.
“Herri” eski Türkçede “yeri” anlamına gelen bir sözcük; bu durumda “Esküalherri” de “egemen halkın yeri” oluyor.
Bildiğiniz gibi Basklar, Fransa ile İspanya arasında sıkışmış olan Bask bölgesinde yaşarlar.
Mustafa Arslan ise, “Görele Tarihi” adlı kitabında, “Heri” sözcüğünün Çepnilerin eski yurtlarından birinin adı olduğunu söylüyor.
İlginçtir; Eynesil’in köylerinden biri olan Kekiktepe Köyü’nün eski adı da Heri’dir…
Haluk Tarcan’dan öğrendiğimize göre Basklar, kendilerinin Pelasglar geldiklerini iddia ediyorlarmış; Pelasglar ise, Yunanistan’ın en eski halklarından biriymiş ve Yunanistan’a Girit’ten gelmişler.
Ayrıca Haluk Tarcan, konumuzdan habersiz olarak, “Pelasg” sözcüğünün “şahin” anlamına geldiğini söylüyor.
J.Mayer’in arştırmalarından öğrendiğimize göre ıslık dili kullanılan bölgelerden biri de Yunanistan’da bulunuyormuş.
Bu insanlarla Basklar arasında tarihten gelme bir bağlantı olup olmadığını şimdilik bilemiyoruz…
Kim bilir, toplumlar tarih babanın oyun masasında, zaman zaman eli-iki kâğıdı gibi karılırken, ıslık dili kullanan insanlar da bir birlerinden ayrı düşerek dünyanın değişik bölgelerine dağılmış olamazlar mı?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.