NOT DEFTERİMDEN SEÇTİKLERİM (14)
“Eski Görele, bugünkü Eynesil, eski Elegü bugünkü Görele’dir.”
Feridun Emecan.
(Not: Eski Görele, bugünkü Eynesil’dir, görüşüne katılmıyorum.
Bu konuyu, henüz yayınlanmamış bir yazımda açıkladığım için, yazı çıkana dek yazmak istemiyorum.
Adı geçen yazıyı, ileri de Karadeniz Postası okuyucuları ile de paylaşacağım. Ş. Ç.)
“Kendisi de Şardağlı olan Vali Uzer, Şarlı’nın adını, Beşik Dağı’ndan esinlenerek Beşikdüzü koyar.
Şardağ, Vardar Ovası’nın yaslandığı dağdır.
Soyadı Vardar olanlar, Vardar Ovası’nın oralardan gelenlerdir.”
Mustafa Çakır, 05/12/2018
“40 para=1 kuruş,
100 kuruş=1lira,
250 kuruş=2,5 lira.
Çocukluğumuzda öğretmenler, bunlarla ilgili sorular sorarlardı.
Deste vardı, düzüne vardı…
Bunlardan da ilginç sorular üretirler, öğrencilere sorarlardı…
Bu sorular kimi öğrencilere kolay, kimi öğrencilere de oldukça zor gelirdi.
Zorlanan arkadaşlar, sanırım daha işin başında matematikten korkarlar ve pes ederlerdi.”
” Bir ihtimal daha var,
O da ölmek mi dersin?
Söyle canım, ne dersin?
Vuslatın başka alem,
Sen bir ömre bedelsin?
Sükut etme nazlı yar,
Beni mecnun edersin.
Vuslatın başka alem,
Sen bir ömre bedelsin.”
Osman Nihat Akın
” Hoşgörümüzü yitirdikçe saldırganlaşıyoruz.
Saygımızı yitirdikçe küstahlaşıyoruz.
Cahilleştikçe cüretkarlaşıyoruz.”
” Bir olayın çıkmasında bahane başka sebep başkadır.
Her şey bahane olabilir ama sebep olamaz. ”
“Laiklikle ilgili bazı tanımlar:
1.Laiklik, din ile dünya işlerini ayırmaktır.
2.Laiklik, din ile devlet işlerini ayırmaktır.
3.Laiklik, bütün dinlere eşit uzaklık, din ve vicdan özgürlüğü demektir.
Hepsi bu kadar mı?
Elbette hayır.
Ama bu kadarı yeter…”
“Kültür yaratmış uluslar, ırk bakımından asla saf değillerdir; aksine her çağda kültür hep çeşitli halkların az ya da çok karışımından oluşan bir birikimin ürünüdür.”
Hugo Wincler/Alman Arkeolog
“Hor görme Rahman’ın kudreti kulda
Kul yanmasın Sefil Selimi yansın,
Her maharet mevcut el oğlu elde,
El yanmasın Sefil Selimi yansın,
Nefesler olmasa inler mi neyler?
Parmaklar olmasa el yalnız neyler?
Herkesi yan yana tatlı dil eyler,
Dil yanmasın Sefil Selimi yansın.
Yolcuları menziline yetirir,
Hasreti hasrete karşı getirir,
Belki bir aşığı dosta götürür,
Yol yanmasın Sefil Selimi yansın.
Yolcuyu bitmeyen yol inletiyor,
Arıyı yaptığı bal inletiyor,
Sazı birkaç tane tel inletiyor,
Tel yanmasın Sefil Selimi yansın.
Halıya kilime nakış vurulur,
Dokuyanlar emek verir yorulur,
Gün gelir ki yar altına serilir,
Çul yanmasın Sefil Selimi yansın.
Yere atma tepelenir ezilir,
Kıymeti zay’olur rengi bozulur,
Bir yazmaya bir oyaya dizilir,
Pul yanmasın Sefil Selimi yansın
Ağaçlar dikilir bir orman olur,
Herkes bir ev yapar bir derman bulur,
Kuşlar acı çeker yuvasız kalır,
Dal yanmasın Sefil Selimi yansın.
Benden başkasının elemi mi var?
Gönül dağlarından eksik olmaz kar,
Bağlar çirkin kalır bülbül etmez zar,
Gül yanmasın Sefil Selimi yansın.
Baş ayağa bağlı ayak da başa,
İncitme kimseyi yaşa hoş yaşa,
Çok güzel yakışır kirpiğe kaşa,
Kıl yanmasın Sefil Selimi yansın.
Ey Sefil Selimi acı her cana,
Yakıp kimseyi düşürme isyana,
Yanan birşey fayda vermez insana,
Gel yanmasın Sefil Selimi yansın.”
Sefil Selimi/Şarkışla