NOT DEFTERİMDEN SEÇTİKLERİM (8)

“Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Beldesi’nin Tahtakuşlar Köyü’nde bir vatandaşın kurduğu bir etnografya müzesi vardır.
Müzede Piço Osman’ın müzeyi kuran kişiye hediye ettiği, 1946 yapımı bir plak sergilenmektedir.”
Muharrem Kulaksız, 10/08/2014
“Şükrü Çoban (D. 1953),
İbrahim Çoban (D. 1927),
Şükrü Çoban (D. 1901),
Çobanoğlu Mustafa (D.1868),
Çobanoğlu Hacı Tahir (1843),
Çobanoğlu Ali (1807),
Çobanoğlu Mehmet (1783),
Çobanoğlu Hasan (D. ~1763).
Hasan, Mehmet ve Ali’nin mezarlarının yerleri bilinmesi de Bodurlu Mezarlığında yattıkları biliniyor.
Osman Bodur (D. 1938),
Hasan Bodur (D. 1907),
Hüseyin Bodur (D. 1880),
Hasan Bodur (D. 1846),
Bodur oğlu Hüseyin (D.1803),
Boduroğlu ayan Ali (D. 1776)
Boduroğlu Resul (D. ~1756).
Ayan Ali, bölükbaşı olarak da biliniyor. Bildiğim kadarıyla bir bölükbaşı da Sofullu’da var…
Bu bilgileri; e-Devlet’teki Alt-Üst Soy Bilgisi Sorgulama sayfasındaki aile bilgileriyle, Feridun Emecan ve Ayhan Yüksel’in birlikte yazdıkları ‘Görele Kazası Nüfus Defteri (1251/1835) adlı kitaptaki, ailelerimizle ilgili bilgilerden yararlanarak ortaya koyduk.
İsteyen herkes, ailesi ile ilgili bu soy çizelgesini çok kolaylıkla hazırlayabilir. ”
” Patan: Bacak.
Kelete: Küçük un çuvalı.
Söykenmek: Yaslanmak, dayanmak.
Zıbık: Aldanma, yapay erkeklik organı.
Limni: Göl.
Limni Gölü: Göl Gölü.
Limne: Durgun su.
Limin: Liman.
Felefes: Gevşek örülmüş kazak, çorap vb için kullanılır.
Mucuk: Cüce, küçük sinek, domuz yavrusu, kısa kesilmiş ağaç dalı, küçük(çipil, güzel) göz.
El- klesio: Toplanma yeri, kilise. (Camiye ne kadar benziyor; cami de toplanma yeri değil mi?) ”
” M. Enver Şerifgil, Kuzey İran’daki Hurramiler ve Babekiler Çepni olabilirler,diyor.
Babek’in öldürülmesinden sonra lX. Yüzyılda Anadolu’ya geçmişlerdir.
Bu Çepniler, henüz Müslüman’lığı kabul etmemişlerdir.”
Mikail Bayram’dan not etmiş olabilirim.
” Horasan’da ki Deyleman halkı Zerdüşt idi; 873 yılında Müslüman, 917 yılında Caferi oldular.
13. Yüzyılın ilk yarısından başlayarak Moğulların baskısından kaçıp Anadolu’ya sığındılar.”
“Trabzon’un fethinden önce, Parthal-İspir-Lazika üçgeninin içinde kalan insanlara, Çepni beyleri baskı yapıyordu, aşırı İran yanlısı idiler.
İran Şahı’na Allah’a tapar gibi taparlardı.
Mollalar aracılığı ile şah/şiilik propagandası yaparlardı.”
Muzaffer Arıcı/Her Yönüyle Rize
“Hacı Bektaş Veli, 1210 yılında Horasan’da doğdu. Ahmet Yesevi’nin öğrencisi Lokman Perende’den ders aldı.
Kardeşi Menteşe ile birlikte Anadolu’ya gönderildi.
Baba İlyas’a katıldı.
Babai İsyanı’nda, kardeşi Menteşe’yi kaybedince, kaçıp Sulucakarahöyük’teki Çetmi(Çepni)lere sığındı.
1270-71 yıllarında öldü.”
Yatağanlı Alimcan
“Kürt tarihçi Şerefhan, Oğuzların bir boyu olan Çepnileri, İran’ın seçkin Kürtlerindendir, der.”
Mustafa Coşturoğlu, Toplumsal Çözülme, sayfa: 233
“10-11 yaşlarındayken Kürtün’ün Süme köylüleri, Kadırga Pazarı’na Alahnas (Alahnas, 1450’lerde Kürtün’e bağlı bir nahiye merkezidir. Bugünkü adı Kavraz’dır. Ş. Ç. ) Kirazı, diye kiraz getirip, tokalı(topuzlu) kantarlarla tartıp satarlardı.
Bu kiraz, bizim çal kiraza benzese de, ondan daha iri ve daha sert kabukluydu.
Tuşşusu da çok güzel olurdu.
Babam, bize odun getiren Sümelilere, bu kirazın fidanından getirtip, bahçemize dikmişti; bu fidan, köye elektrik getirilirken arada kaybolup gitti.”
Sunay Kakil