XVlll. YÜZ YILIN İLK YARISINDA GÖRELE (3)
Şimdi vereceğim bilgilerden eşkıyalığın, Görele Kalesi’nin
1729’da topa tutulmasından sonra da sürdüğünü anlıyoruz.
Bu bilgilere daha önceki okuduğumuz kitap veya yazılarda rastlamamıştık.
Okuyalım:
” Kürtünlü eşkıyasının 1731 yılında yeniden ortaya çıkıp zulüm ve teadiye başlayınca, tediplerine (Uslandırma, yola Getirme. Ş. Ç.) mübaşir ve Görele Voyvodası tayin olunmuştur.
Mübaşir görevine gitmeyince, fırsat bulan eşkıyalar faaliyetlerini daha da artırmışlardır.
Bu kez Trabzon Mütesellimi ve Görele Voyvodası eşkıyayı cezalandırıp, Görele’ye iskana tayin olunurlar.” (Sayfa: 263)
Bu yazılanlardan, devlet güçlerinin, eşkıya ile başetmekte zorlandığını, kimilerinin de görevden kaçtığını anlıyoruz…
Demek memur zihniyeti hiç değişmiyor!
Okumayı sürdürelim:
“Trabzon çevresinde olayların artmasının sebebi Vali Ahmet Paşa’nın vilayet dışında görevlendirilmesidir.
Ocak 1732 tarihli fermanla, Ahmet Paşa’nın Trabzon’a dönüp vilayetinde nizam vermesi istenmiştir.” (Sayfa: 264)
Anlaşılan, eşkıya reisleri, rahat hareket edebilmek için, Vali Ahmet Paşa’yı başka yere sürdürmüşler…
Ne acı değil mi?
Devam edelim:
“Erzurum Valisi İsmail Paşa kalabalık kapı halkıyla, Trabzon çevresinde eşkıya teftişine ve Çepni tarifesini Görele’ye iskana memur edilmiştir.(1724 yılı olmalı. Ş. Ç.)” (Sayfa: 264)
Vali İsmail Paşa yaptığı teftişten sonra hangi raporu yazdı acaba?
Yazdı ise, niye paylaşılmıyor acaba?!.
Gün gelir, onu da öğreniriz ömrümüz olursa…
Okuyalım:
“Çepniler Giresun’dan Batum’a kadar uzanan bölgede oturmakta olup, cemaat yapısını muhafaza eden bir Türkmen topluluğudur.
Aşiret hayatı yaşayan ‘Çepniyan taifesi’ uzun süre bölgenin asayişini tehdit etmişlerdir.
Özellikle maden sahalarında, reaya ve madencilere yönelik eşkıyalıklar yapmışlardır.
Mesela, 1728’de Espiye bölgesi, eşkıyalıklara sahne olmuştur.
Maden bölgelerinin dağlık olması eşkıyalığı kolaylaştırmaktaydı.
Eşkıyalar, madencilere zulüm ve teadi edip, hatta bir çoğunu haksızca öldürünce, eşkıyanın üzerine gidilmesi istenir.
Eşkıyanın Tirebolu, Giresun, Keşap ve Ordu tarafına firar edebileceklerinden gereken tedbirlerin alınıp, yakalanmaları buraların kadılarına bildirilmiştir.” (Sayfa: 191)
Anlaşılan eşkıya da pes etmiyor, devlet güçleri de…
O yıllar oldukça hengemli yıllarmış…
Devam:
” Trabzon Mütesellimi Murtaza’nın malikanesine dahil Görele Kazası mukataası reayalarından Çepni tarifesi, yurtlarını terk ederek kara ve deniz yollarını kesip, yolculara çeşitli zulümler yapmaktaydı.
Vaki şikayetler üzerine haklarında emr-i şerifelerle asker sevk edilmiş, fakat kışın şiddetli geçmesinden dolayı netice alınmamıştır.
Espiye Madeni’ne yerleşen eşkıyanın, buradan kaldırılarak Görele Kazası’na yerleştirilmesi için 1732 yılında Espiye Madeni Emini Ebubekir’e emir gönderilmişti.” (Sayfa: 191)
‘ Çepni tarifesi, yurtlarını terk ederek kara ve deniz yollarını kesip, yolculara çeşitli zulümler yapmaktaydı.’ Bu cümleyi Ahmet Kaçar’dan aynen dinlemiş ve eski yazılarından birinde kullanmıştım.
Demek doğruymuş.