DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Giresun 18°C
Az Bulutlu
Giresun
18°C
Az Bulutlu
Cts 17°C
Paz 20°C
Pts 18°C
Sal 25°C

XVlll. YÜZ YILIN İLK YARISINDA GÖRELE (4)

22.11.2022
78
A+
A-

Bu olaylardan sonra Görele yöresinden 600 hane, Sandıklı başta olmak üzere yurdun değişik yerlerine dağıtıldığını daha önceki yazılarımda paylaşmıştım.
Devam edelim:
” Görele Kazası’nda Çavuş Karyesi’nden İkizoğlu Hacı Osman ve oğlu Mehmet nam şakiler, Çepni tarifesini tahrik ettiklerinden yakalanıp cezalarının verilmesi, Espiye Madeni tarafına firar edenlerin de Maden Emini Ebubekir tarafından yakalanması istendiği hatırlatılarak, Trabzon Mütesellimi’nin de eşkıyayı teftişine memur olduğu Mart 1733 tarihli yeni bir hükümle bildirilmiştir.” (Sayfa: 191-192)
Espiye Maden Emini Ebubekir görevini hakkıyla yapamamış olmalı ki, bu görev Erzurum Valisi İsmail Paşa’ya verilmiş görünüyor.
İşte belgesi:
“Çepni tarifesinin eşkıyalığın ın önlenmesi ve iskanları, mahalli yetkililer tarafından gerçekleştirilemeyince Erzurum Valisi İsmail Paşa, Müfettiş olarak görevlendirilmiştir.” (Sayfa: 192)
O zamanın eşkıyaları da yaman eşkıyaymış anlaşılan!
Acaba eşkıyalarla işbirliği yapan görevliler de mi vardı?
Eşkıyalık o yüzden mi önlenemiyordu?
Okuyalım:
“Darphane Nazırı Sadullah arzuhal gönderip, halen Görele Voyvodası ve Tonya zeameti zaptına memur olan (Üçüncü)oğlu Ömer cesur ve güçlü olmasından dolayı, Gümüşhane ve Espiye madenlerini eşkıya dan korunması ve maden nakli vazifesini başarıyla ifa etmektedir.
Yeniden Görele ve Tonya zeametlerinin uhdesine verilmesini ister.
Bu talep hizmetinin devamı şartıyla kabul edilmiştir.
Eşkıyanın üstüne kararlılıkla gidilmiş olacak ki bir kaç yıl zarfında haklarında şikayete rastlanmıyor.” (Sayfa:192)
Görele eşkıyalar tarafından basıldığında, Görerele Voyvodası(Kaymakamı) Üçüncüzade Ömer Paşa’nın yeğeni Üçüncüzade Mehmed’dir.
Yazının sonuna geliyoruz, ara vermeden devam edelim:
” Sancağında(Trabzon Sancağı) türeyen eşkıyayı karşı sert tedbirler alan Mutassarrıf Üçüncü oğlu Ömer Paşa, eşkıya ve eşkıya hamisi nüfuzlu kimselerin de husumetini kazanmıştı.
Denizli Bölgesi’nde zuhur eden Sarıbeyoğlu Mustafa’nın tedibi ile görevlendirilen Üçüncüzade Ömer Paşa’nın, sancaktarı uzaklaşmasını fırsat bilen hasımları harekete geçerler.
Ser-i cemiyet olan şakilerden Göreleli Yavaşça Mehmet, Sipahioğlu Ahmet, Hacı Bayraktar, Hacı İbrahim, Dalavereoğlu Süleyman vs. eşkıya Ömer Paşa’dan intikam almak kastıyla bundan önce Canik’e Varıp şer ve şekavete cesaret etmekten başka, bu defa üç binden fazla eşkıya ile Üçüncüzade Ömer Paşa’nın hanesini basıp yağmalama, cami ve medreseyi tahrip, müftünün eşya ve kitaplarına zarar ver ekten başka, nice bakire kız ve kadınların ırzları tecavüzde bulunan eşkıyanın bertaraf edilmesi hususu muhassıla ve yakın sancakların yetkililerine yazılır.
1739 yılı itibariyle Sarıbeyoğlu(Denizli Bölgesi’nde) da ortadan kaldırılmış, Üçüncüzade Ömer Paşa’nın da, sancağına(Trabzon) avdet etmekte olduğu haber verilerek gereken ihtimamın gösterilmesi bildirilmiştir.
Muhtemelen Üçüncüzade Ömer Paşa’nın dönüşüyle eşkıyanın cemiyeti dağıtılıp, bir kısmı ortadan kaldırılırken, bazıları da hapsedilmiştir.
Belgenin derkenarında hadisenin ileri gelenlerinden Hacı İbrahim’in Kırım Hanı’nın iltimasıyla Ocak 1741 tarihinde serbest bırakıldığı kaydı bu görüşümüzü teyid etmektedir.” (Sayfa: 275)
Başta adını verdiğim kitaptan aldığım notlar burada bitiyor.
Yazının başında, aldığım notları yazarken, yazıyı fazla uzatmamak için, araya girmemeye çalışacağımı söylemiştim.
Sözümü tutmaya çalıştım…
Burada paylaştığım belgeler, yöre tarihine ışık tutacak bilgiler içeriyor.
Umarım arkadaşlar tarafından değerlendirilir.
Görev ilgi duyan genç arkadaşlara düşüyor.
Yazıyı güzel bir dörtlükle bağlamak istiyorum;
“Uzaktan gelmişim yorgunum hancı,
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş.
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş.”
Bekir Sıtkı Erdoğan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.